Beşiktaş Değerlendirmesi | 2009-2010

Geçen sezonu Türkiyede her 2 kulvarda da şampiyonluk ile kapatan Beşiktaş bu sezona da doğal olarak iddaalı hazırlanıyor. Geçen sezon yaşanan şampiyonluk bu sene için hedeflerin biraz daha büyümesine sebep oldu. Bu sene başlıca hedefler Şampiyonlar Liginde öncelikle gruptan çıkmak ve ligi tekrar şampiyon olarak bitirmektir. Bu doğrultuda geçen sezon içinde yaşadığı sıkıntılar ışığında eksik gördüğü bölgelere transferler yaparak eksiklerini bir ölçüde gidermeye çalıştığını söyleyebiliriz.
Öncelikle gidenler ve gelenleri tekrar hatırlayalım ;
Gidenler
Gökhan Zan ; Geçen sezonu özellikle de 2.yarısından itibaren fazla sakatlık yaşamadan sürekli oynayarak bitirdi .Yıllar sonra üst üste maçlar oynadı zaman zaman performansını yükseltti fakat her zaman ki klasik hatalarını tekrarladığı maçlar da oldu. Yanlız , her zaman onun arkasında duran, performans alınamadığı dönemde bile kendisini kadroda tutan yönetimine teşekkürürünü bulduğu ilk fırsatta ezeli rakibi G.Saray ile anlaşarak etti . Oyuna derinlik hiçbir zaman katamadı. Gitmesi yedek klubesini zayıflattı fakat bir kayıp olarak görülmemeli.
Eduard Cisse ; Gitmesi istenen bu adam özellikle ikinci yarı Ernst ile beraber müthiş bir geri dönüş yaşadı. Bu süreçten önce TD Denizlinin Fink ile anlaşması onun ve Beşiktaş için bir şanssızlıktı ve bunuda Mustafa Denizli yaşadığı kararsızlık ve pişmanlıkla ortaya koydu.
Aydın Karabulut ; Gelecek vaad eden ve büyük umutlar beklenen bir oyuncuydu. Mustafa Denizlinin hışmına uğradı yada aynı şekilde sabrını şaşırdı. Ankaraspor da iyi performans sergileyebilir. Bir iki sene içinde başka bir büyük camiada oynarken görebiliriz.
Batuhan Karadeniz ; Hücum futbolu oynayan bir takıma kiralandı. Bu onun için çok iyi olabilir golcülüğünü geçen sene göstermişti, bu sene geliştirebilir.
Gelenler
Michael Fink ; Geçen sezonun ortasında anlaşıldığı söylendi. İstikrarlı bir oyuncu, oyunun her anında sahada olduğunu belli ediyor fakat oyunu okuma ve taktik bilgisinde Cisse'den iyi değil gibi. Mücadeleci yapısı orta alana katkı sağlayabilir.
Erhan Güven ; Müthiş bir kondisyona sahip 3-5-2 sisteminde sağ kanat gibi kullanılabilir. mevcut 4lü sistemde zaman zaman katkı sağlayabilir fakat oyunu iki yönlü ve doğru oynamayı öğrenmesi ve geliştirmesi lazım. Şuanda Ekrem 'i kesecek gibi görünmüyor.
İsmail Köybaşı ; Beşiktaş adına sezonun en pahalı transferi. 5.5 Milyon € + Serdar Kurtuluş bonservisi ile verilerek alındı. Yaşı çok genç, çok şey öğrenebilir henüz daha erken. Maçlarda gördüğümüz kadarıyla teknik bir oyuncu sol ayağını iyi kullanıyor. Hızlı ve ataklara sürekli katılıyor yanlız pozisyon bilgisi anlamında ciddi eksikleri var kendi bölgesini çok boş bırakabiliyor. Bunları kendini göstermek için ekstra olarak yaptığını düşünüyorum. Herşeye rağmen iyi ve akıllı transfer.
Rıdvan Şimşek ; İsmail için söylediklerimizi Rıdvan içinde söyleyebilirim fakat Rıdvan'ın kendine güvenini ve soğukkanlılığını çok beğendim uzun vadede en iyi transferimiz. 19 ve 21 yaş altı milli takımlarda oynadı ve en iyilerinden biriydi.
Matteo Ferrari ; Kariyeri çok önemli bir oyuncu olduğunu söylüyor fakat bence çok büyük paralar ödendi. Kariyerinde hiç bonservis ödenmeden transfer edildiğini düşünürsek üstelik. Zapotoncyden tek avantajlı tarafı iyi bir fiziğe sahip olması ve rakibini hataya zorlamasıdır. Aslında heyecanlanmadığım transferlerden biriydi. Umarım beni yanıltır.
Nihat Kahveci ; 8 numara ile geri döndü ama oyununu 10 numara geliştirerek. Aslında tarif edilen 10.5' luk oyuncu niteliklerine sahip bir oyuncudur Nihat. Ben kanattan çok Forvetin arkasında kullanılmasından yanayım Nihat'ın. Bu sene lige damga vurmasını bekliyorum.

Aslında Matias'ın uzun süre olamayacağını düşünürsek o bölgeye bir transfer yapılacağı söyleniyor. Eğer teknik, gole yakın, tecrübeli, insiyatif alabilen ve savunma anlamında biraz katkı yapabilen bir oyuncu alınabilirse oynatmayı düşündüğü sistemde müthiş bir iş yapılmış olur.
Oynanan hazırlık maçları ışığında Beşiktaş'ın bu sene geçen seneden en büyük farkı zaman zaman tempoyu artırması oyunu rakip alanda oynaması ve en önemlisi bazı bölümlerde uyguladığı baskılı pres olacak sanırım. Ayrıca iki kenar bek ini de hücuma çıkarmayı seven Mustafa Denizli bunları yapacak bir ortamda buldu bu sefer. Orta alanda Ernst-Fink ve Tello ile güçlü mücadeleci bir yapıya sahip olunabilir fakat bir an önce Bobô sorunu ortadan kalkmalıdır.
Sanırım da kalkacak çünkü Porto maçında oyunundan çok mücadelesi hatta Porto hücumunlarından birinde Forvet oyuncusunu bir bek gibi kale içine kadar takip etmesi ve tehlikenin büyümesini önlemesi bu anlamda iyi birşey olarak yorumlanabilir.

Pazar günü Lig öncesi son ciddi sınav Olimpiyat stadında olacak. Türkiye kupası ve Lig şampiyonunu karşı karşıya getiren Super Kupa mücadelesinde ; Lig ve Kupa Şampiyonu Beşiktaş, Kupa finalisti Fenerbahçe karşısında zor bir karşılaşmaya çıkacak.

Biz her iki takımada başarılar dileyelim.