rss
twitter

    22 Ocak 2011 Cumartesi

    Yeni Görüntüsü Ile Beşiktaş CT 2011


    Ergin Ataman'ın ne kadar büyük bir taşın altına elini koyduğunu daha önce bahsetmiştik. Her ne kadar takımın başına geçeli kısa bir süre olsada, oynanan maçlarda göze çarpan ilk anektod hiç kuşkusuz takıma verdiği özgüven olsa gerek. Bu özgüven sayesinde oyunculardan maksimum verimi de her zaman almayı başarıyor.

    Yeni transferlere geçmeden önce, ilk olarak Cevher Özer'den bahsetmek gerekir. Ergin Ataman'ın gelmesi ile hem savunmada hem de hücumda bir anda bambaşka bir havaya büründü. Cevher'in bu üstün performansını ilk olarak hücumlarda ki opsiyonların artmasına bağlayabiliriz. Oynanan maçlarda görüldü ki;boyalı alanda hücum çeşitliliği çoğu zaman dengeli dağılıyor. Eğer hücumda doğru işleyen bir yol bulunursa onun üzerinde çeşitlilik çok rahat sağlanabiliyor. Bunu boyalı alanda çok rahat görebiliyoruz. Takımın kısaları hem Cevher Özer'i hem de AJ Ogilvy'i hücumda çok iyi besliyorlar.

    Aslında en başta ifade ettiğim özgüven kelimesini de o kadar basite indirgememiz gerekir. Bu kadar kısa sürede böyle bir değişimin altında koç faktörü kesinlikle yattığını düşünüyorum. Önce Mire Chatman'a takımın liderliğini verip onu tekrardan basketbola döndürmesi ardından basketbolu sadece tek yönünde iyi olan Ogilvy için bir nevi takımın vazgeçilmesi olarak lanse etmesi bunlar hepsi oyuncudan maksimum verim alabilmek için yaptığı moral ve motivasyonu sağlayan stratejik açıklamalar olduğu gözükmekte.


    Takım da yaşanılan sakatlıklardan sonra Allen Iverson belirsizliği de eklenince, rotasyonda ki eksiklik bir nevi çaresizliğe büründü. Bir de zamanın kısıtlı olması ve transfer piyasasında da yeterli seviyede yerli oyuncunun bulunmaması, transfer stratejilerini bayağı bir zorlaştırdı.

    Yapılacak transfer stratejisinde yerli tercihi çok önemli bir rol oynuyordu. Açıkcası AJ. Ogilvy'nin varlığı ve Fedor Likholitov'un da sakatlığını da düşünürsek, uzun oyuncu olarak; savumanın direncini yukarı cekebilecek ve ribaundları toplayabilecek bir uzun beklerken Hüseyin Beşok'un transfer haberi geldi. Bu tercihin yapılması beni biraz şaşırttı. Ergin Hoca'nın planlamasını bilmiyorum ama sezonun ilerisinde istenilen noktaya gelinirse, yabancı uzun transferi de yapılacağını düşünüyorum.

    Hüseyin Beşok'un rotasyon içerisinde verebileceği katkı gerçekten merak konusu. Belki savunmada bütün delikleri kapatacak bir uzun beklerken böyle bir transfer ile karşılaşınca net bir oyun kurgusu kuramıyor da olabilirim. Ancak ne olursa olsun Hüseyin Beşok'un ayaklarının yavaşlığı ve eskisi kadar boyalı alanda savaşmayıp onun yerine daha çok yüksek postdan veya dışardan oynaması da verimliliği açısından soru işaretlerini arttırıyor. Çünkü Ergin Ataman'ın ara ara kullandığı 4 kısalı sistemde veya Cevher Özer ile genelde yüksek postdan veya dışardan oynanan oyunlara Hüseyin'in de dahil olması durumunda, rakibi savunmada yıpratmayıp rakibe direnç sağlamasına neden olabilir. Bugüne kadar basketbolda en çok duyduğum iki söz vardır. Bunlar; En iyi savunma hücumda başlar. Diğeri ise; En iyi hücum savunmada başlar. Bu sezon anlaşılan ilk cümleyi sık sık irdeliyecez gibi bir görüntü var.


    Allen Iverson'ın sakatlığından sonra kısa oyuncu arayışlarına hız veren Beşiktaş CT, daha önce de belirttiğimiz üç ismi listesine almıştı. Bu üç isim arasında transferi gerçekleşen oyuncu ise Serkan Erdoğan oldu. Açıkcası ne yalan söyliyim; bu üç isim arasında en az istediğim oyuncuyudu. Özellikle Chris Lofton'la anlaşılmasına rağmen sözleşme imzalanmaması bende hayalkırıklığı yarattı. Bu transfer biraz da gelecek yılın kadro planlaması için yapılmış bir hamle gibi gözüküyor. Ancak unutulmaması gereken hususlar da var.

    Dış oyuncu rotasyonuna şöyle bir göz attığımızda ilk göze çarpan eksiklik, atlet bir skorerin bulunmaması gibi duruyor. Bekir Yarangüme gibi statik bir şütörün yanına ikinci bir statik şütör transferi ve takımında yaş ortalamasının da her transferden sonra yükselmesi, yavaş yavaş kadro planlaması ile ilgili endişelerimin artmasına neden oldu. Yine de son hamleyi de beklemekte yarar var. Ergin Ataman, Serkan Erdoğan transferinden sonra yaptığı açıklamada; “Bir yabancı daha alacağız. Ancak bunun hangi pozisyona olacağı konusunda net bir karar vermedik. Bir transfer daha yapacağız” ifadesinde bulundu. Bu yabancı oyuncu tercihi de pota altına yapılacağını düşünüyorum.

    Şu anda rotasyonda ki roller için net bir tahminde bulunmak çok güç olsada, Serhat Çetin'in dönmesiyle rotasyonda ki roller de hemen hemen kesinlik kazanacaktır. Ignerski-Serhat-Mustafa Abi & Serkan Erdoğan - Bekir Yarangüme rotasyonunu varsayarsak; Ergin Ataman'ın maç içerisinde sıkca denediği 4 kısalı sistemde Ignerski önemli bir yer edinecektir.


    Serkan Erdoğan'ın takıma katılması ile yerli rotasyonumuz daha da genişledi.

    PG || Mire Chatman - Allen Iverson - Cüneyt Erden

    SG || Serkan Erdoğan - Ignerski* - Bekir Yarangüme

    SF || Serhat Çetin - Mustafa Abi - Ignerski*

    PF || Cevher Özer - AJ. Ogilvy - Ignerski * - Ismail Cevik

    C || Fedor Likholitov - Hüseyin Beşok

    Şu anda sistemler üzerinden yorumlar yapmak için çok erken olabilir. Transferler gerçekleştikten sonra rotasyon oturduğunda ve herkes rolünü benimsediğinde daha sağlıklı bilgilerle sistem üzerinde yorumlar yapabiliriz. Kadro planlaması ile ilgili endişeye kapılsamda, ben yine de Ergin Ataman'ın zamana ihtiyacı olduğunu ve uzun vadede başarılı olabileceğine inanıyorum.

    Hiç yorum yok: