Galatasaray Cafe Crown ligde ve kupada oynadığı tüm maçlarda hükmen yenik sayıldı.
Galatasaray Cafe Crown'un puanı -5'e düştü.
Galatasaray Cafe Crown, Teknosa Türkiye Kupası'dan ihraç edildi.
Şube Sorumlusu Yiğit Şardan: 6 ay hak mahrumiyeti ve 10 bin TL
Genel Menajer Ali Türsan: 6 ay hak mahrumiyeti 5 Bin TL
Antrenör Okan Çevik: 3 yıl hak mahrumiyeti ve 10 Bin TL
Yardımcı Antrenör Cengiz Karadağ: 1 yıl hak mahrumiyeti 5 Bin TL
Menajer Mert Uyguç: 2 yıl hak mahrumiyeti ve 10 Bin TL
Teknik Danışman Koray Mincinozlu: 2 yıl hak mahrumiyeti ve 5 Bin TL
Galatasaray Cafe Crown'dan Cemal Nalga: 2 yıl hak mahrumiyeti ve 10 Bin TL
Galatasaray Cafe Crown'dan Tufan Ersöz: 4 ay hak mahrumiyeti ve 5 Bin TL
Galatasaray Cafe Crown-Fenerbahçe Ülker maçında çıkan olayların ardından Galatasaray'a 4 maç seyircisiz oynama 40 Bin TL
Fenerbahçe Ülker'den Tarence Kinsey: 2 maç men cezası ve 3 Bin TL
2.TORBA: Hemofarm, Zadar, Unics Kazan, Azovmash, Kızılyıldız, TÜRK TELEKOM, Gran Canaria, Nymbruk
3.TORBA: Turow, St, Petersburg, Cholet, Bonn, Biella, Siauliai, Triumph, GALATASARAY CAFE CROWN
4.TORBA: D.Moskova, Valencia, Panellinios, BEŞİKTAŞ COLA TURKA, Brose, Bilbao/Donetsk, Teramo, Hapoel
*Butun Torbalar Cekildi
A Grubu; Alba Berlin - Azovmash - Galatasaray - Teramo
B Grubu; Le Mans- Hemofarm - Triumph - Valencia Basket
C Grubu; Aris - Zadar - Siauliai - Hapoel Jeruselam
D Grubu; Joventut - Unics Kazan - Telekom Basket - Besiktas
E Grubu; Spirou Basket - TurkTelekom - St. Petersburg - "QR6"
F Grubu; Benetton - Kızılyıldız - Cholet - Dinamo Moskova
G Grubu; Nancy - Gran Canaria -Turow - Panellinios
H Grubu; Ventspils - Nyumburk - Bonn - Brose Basket
Hemen rakipler ile alakalı kısa bir degerlendirme yapmak istersek; Galatasaray'ın grubu Besiktas ve Turk Telekom'un grubuna gore daha zor bir grup goruntusu cizmekte. Besiktas'ın gruubnda Badalona oldugunu varsayarsak en kolay grubu Telekom cektiği soyleyebiliriz. Takımlar gruplarında ilk 2 sırada tamamlamak için mucadele edeceklerini dusunursek Besiktas ve Galatasaray'ın işleri Telekom'a gore daha zorlu.
Öncelikle Beşiktaş'ın bu zorlu maçlarda kolay ve çabuk gol yeme hastalığından kurtulması gerekiyor. Yani oyuna bir direnç koyması gerekiyor.
Beşiktaş maça iki Alman oyuncusuyla başlamayı ve orta saha üstünlüğünü rakibe vermemeli. Ayrıca Yusuf'un bu maçta oynamaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü oyunu böyle kopmle oynayan takımlara karşı birde eksik kalırsanız hiç şansınız kalmaz.
Gördüğüm kadarıyla en büyük eksileri geri dönüşlerde yer hatasını çok yapıyorlar. Çok hücumu sevdikleri için ayağa pas yapan takımlara karşı boş alan bırakıyorlar. Yani bunu set hücumlarında bile yapabiliyorlar.
Bir şeyi ortaya koyalım. Bu tür maçlar öncelikle kaybetmeme maçlarıdır. Biz maalesef Manu değiliz içerde dışarda mutlak 3 puan için oynayalım. Bu maçta öncelikli hedef kontrollü oyun ve 1 puan olmalı. Eğer ki rakibin zaaflarını kullanabilirsek bundan yararlanabiliriz.
Maça kesinlikle Nobre ile başlamalıyız. Bunun nedeni Bobo'ya karşı olmam değil fakat rakibin kendi sahasında ne kadar rahatsız edersek organize olmalarını o kadar geciktirmiş oluruz.Mustafa Denizli'nin Toraman tercihi mevkii seçimi, Yusuf ısrarı yada bir başka kadro tutarsızlığı hakkında yazmak istemiyorum. Çünkü anladım ki bunları yapması onun kendi karakteri. Yani Mustafa Denizli işte bu. Herzaman da bunu yapacak. Bu yüzdendir ki iki sene üst üste başarılı olamıyor. Bu yüzdendir ki şampiyon olunmasına rağmen görevinden alınıyor. Kısaca anlatmak istediğim bize yanlış gelenler onun için birer tespit. Sonuç olarak o bu takımın patronuyken hiçbir zaman bir sistemimiz de olmayacak bir standarımızda.
Fikstürün bize getirdiği kolaylık maxiumum şekilde kullanılınca arayı kapar gibi olduk birazcık da olsa. Aslında önemli olan Trabzon deplasmanına kadar kaybetmemek. Yani puan kaybetmemek. Eminim ki bu süreçte doğal olarak kayıplar yaşanacak zirvenin diğer adaylarından ve eminim ki biz kazanırsak geçen seneki yaşananlar tekrar hafızalar da anımsanacak.Bu uğurda birazcık şansa birazcık da istikrara ihtiyacımız var. Bu istikrarı içimizde yaratabiliriz yeterki hocamız bunu bizden esirgemesin.
Maçta maçın önüne geçen bir diğer konu tribünlerin öfkesinin hala devam etmesiydi. Özellikle gol sonralarında Demirören ve ekibi istifaya davet edilip maçın içinde takımın desteklenmesi zekice gönderilmiş bir mesajdı. Sözün özü Beşiktaş taraftarı artık günü kurtarmakdan ziyade geleceği kurtarmak istiyor. Daha doğrusu kurtarılmasını istiyor ve bunun yolu yapılacak kongreden geçiyor.
Taraftar bunu istiyor. Taraftar bunu istiyorda peki hakem ne yapmak istiyor ? Kasımpaşa'nın ataklarını bir sartı kartı göstermek uğruna keserek yada Ferrari-Cenk mücadelesinde tuhaf bir penaltı ve kırmızı kart göstererek. Aslında bir istikrar da hakemlere lazım. Galarasaray-Trabzonspor maçında Arda kartlık pozisyonlarda birinde uyarı alıp birinde sarı kart gösterilirken Ernst ise uyarılmadan çift sarıdan atılırken ya da Cenk hafif bir darbeyle taklalar atarken Servet-Serkan mücadelesinde "Servete" maruz kalan Serkan'ın düşmesine devam kararı verilirken aklımıza hep gelen düdüklerdeki istikrar.
Aslında herkese bir istikrar lazım. Ama herşeyden önce bize lazım...
Not : Aramıza yeni katılan Cuneyt Fatih arkadaşımıza hoşgeldin demek istiyroum. Yazıların devamını dilerim...
(c) Copyright 2009 Asist Time All Rights Reserved.
Blogger Templates by DeluxeTemplates.net
Wordpress Theme by Skinpress