rss
twitter

    5 Kasım 2010 Cuma

    Euroleague'de 90'lı Yılların Esintisi


    Her ne kadar ilk senelerini çokta bilinçli olarak izlemesem de, 80′li yılların ortalarından itibaren 90′lar kulüpler bazında Avrupa’nın 1 numaralı kupası için oldukça çeşitlilik içerisinde geçti diyebiliriz. 2000′li yıllarda olduğu gibi Pana- Barca- CSKA- Maccabi egemenliği yoktu. Özellikle Yugoslav ekolünden bir takım iyi bir kadro yakalamışsa oyuncularını hemen satmak yerine 2-3 sene başarıyı tadıyor, sonrasında oyuncuları yurtdışına gidiyordu. Bununla beraber makul bütçeyle doğru teknik ekip ve saha dışı organizasyonla 2-3 senelik dönemlerle zirveyi zorlama şansınız vardı. Örnekler vermek gerekirse;

    93 şampiyonu Limoges

    90′ların ortalarından itibaren Final 4′ü sürekli zorlayan Asvel

    Yine bu ekolden Pau Orthez

    Tanjeviç yönetiminde sistemli yapılanmayla Koraç kupasını alan ve ligdeki ilk şampiyonluğunu yaşayan Milano

    Jofresa kardeşler ile ivme yakalayıp 92′de final ve 94 ‘te şampiyon olan Badalona

    Dağılan Rusya sonrası Sabonis ve Karnisovas’ın ardından yeni bir nesil çıkarıp şampiyon olan Zalgiris Kaunas

    Josip Cesar – Mulaömeroviç’le iyi jenarasyon yakalayan Cibona’nın devlere sürekli süpriz yapması

    Bu sezon 3′te 3′le başlayan Olimpija’nın bütçe yükselten favori Cibona’yı eleyip Final 4 yapması

    Roma ve Varese’den sonra Benetton ve Bologna gibi takımların İtalya’da hakimiyeti

    Efes Pilsen’in 93′teki finali ve 96′daki Koraç şampiyonluğu. Defalarca Final 4′ün kapısında dönmesi.

    Bunlar ilk akla gelen örnekler ve 2000′ler itibariyle görüntü hızla değişti. Bütçe farklarının arttığı, ekol ülkelerin bir jenarasyon yakalamak yerine öncelikli amacının satıp para kazanmak olduğu bir dönemdeyiz. Bu bağlamda Partizan’ın yaptıklarını çölde bir vaha gibi görmek gerekir.

    Bu yüzden sezonun 3 haftalık görüntüsü bir an 90′lı yıllardaymışız hissini verdi. Koç değişimine rağmen CSKA’nın süpriz mağlubiyetleri, Olimpija’nın Panathinaikos’u yenip 3′te 3 yapması, geçen hafta Brose Basket’in Olimpiakos’u 73 – 61′ le geçmesi. Son olarakta geçen sezonun şampiyonu Barcelona deplasmanında Fenerbahçe’nin 69 – 61 ‘lik galibiyeti.

    Umarım sezon dönüp dolaşıp rekabetin 3-4 takım arasında olduğu şekliyle değil de, bu haliyle devam eder.


    Hurol Yoney

    Hiç yorum yok: