Allen Iverson'ın kariyeri hem kendi açısından hem de Beşiktaş taraftarları ve tüm basketbolseverler açısından pek de iyi başlamadı. Şimdiden Iverson ismini kullanarak nemalanmaya çalışan nerdeyse onu eleştirmek için yer arayan birçok insan çıkmaya başladı. Bir de yönetim kanadı var ki artık Beşiktaş'da hiçbir şey olumlu gitmez hiçbir şey sil baştan başlayamazmış gibi her yenilgiden sonra yönetimi topa tutan bir nevi klasik olacak ama yönetenlerin yetersizliği yönetilenlere verimsizlik olarak yansıyacak boyuta getiren kişiler de var. Öncelikli olarak yönetim tabiki de Iverson'ı şampiyonluktan önce şov amacı ile transfer etti. Bunu iki de bir plansızlık olarak nitelendirmenin bir anlamı da yok. Çünkü Iverson ismi bütün dünyaca bilinen nadir oyunculardandır. Türkiye'de herkesin ortak sevdiği oyuncu sayısı çok azdır. Ancak Allen Iverson bütün dünyada sevilmeyi başarmış bir oyuncu. Bütün dünyada sevilmeyi başaran 5 veya en fazla 10 oyuncu vardır. Bu nedenle yönetim ilk bakışta şova yönelikte olsa yapabileceği en doğru pazarlama hamlesinde bulunmuştur. Ama geçen ilk hafta gösterdi ki; hem Beşiktaş taraftarlarının bir kısmı hem de ülke genelinin bir kısmı bu tür oyuncuları idare edebilecek durumda değil. Çünkü ilk geldiği günden bu yana dışarıya yansıması o kadar çok farklı ki her geçen gün şaşırtmaya devam ediyor.
Birazda parke üzerine geçmek gerekirse; doğal olarak Iverson transferi ile hedefler de aynı doğrultu da büyümüş oldu. Öncelikle Allen Iverson'ın kariyeri anlatmaya gerek yok başarılarla dolu. Ancak belirtilmesi gereken şey ise uzun süredir basketboldan uzak olması. Basketbola kendini yeniden kanalize etmesi ve form tutması biraz zaman alabilir. Yavaş yavaş da idmanlarda şutların girdiği ve fiziksel olarak da çalışmalara aralıksız devam ettiği de ifade ediliyor. Eğer taraftarlar gün geçtikçe gerçekten sevildiğini hissettirirse 2 ay içerisinde belirli noktalara gelebilir. Şimdiye kadar hep Iverson cephesinden ilk haftasını değerlendirdik şimdi de takıma geçme vakti;
Beşiktaş vs. Hemofarm
Allen Iverson'ın Beşiktaş kariyerinde ki ilk maçında pek de mutlu ayrılmadı. Iverson karşılaşma da çok istekli gözüktü ve bunun yanında Serhat Çetin de hem savunma da hem de hücumda çok önemli katkılar verdi. Maç içerisinde 3 defa fark 15 sayı civarını gelip tekrardan skor başa baş hale geldi. Ama maçın sonunda ki yakalanış maçın kaybedilmesine sebep oldu. Koçun bu süreçte mola almaması ve rotasyonların oyuna kötü etkisi de maçın kaybedilmesinde önemli etkendi. Karşılaşmanın son periyodunda Ogilvy'nin sayıları ile farkı 16 sayıya kadar çıkartıp hatta bir ara 82-65 ile maçtaki en farklı diferansı yakaladık. Ancak bu andan itibaren rakibin üst üste bulduğu üç sayılık atışlarla maçdan 94-91 yenilgi ile ayrıldık.
Beşiktaş vs. Fenerbahce
Allen Iverson'ın ilk lig maçında salon yüksek bilet fiyatlarına rağmen yine full doluydu. Bu sefer ki Allen Iverson surprizi ise Nba Tv idi. Maça klasik beşimiz olan Chatman-Iverson-Serhat-Fedor-Cevher ile başladık. Maçın başında ne ilginçtir ki ilk gönderilmesi düşünülen Fedor Likholitov'un 4 sayı ve 1 bloku ile 6-0'lık seri ile başladık. Maç o kadar tempolu ve yüksek tempoda başladı ki ilk 5 dakika içerisinde Fedor'un 8 Cevher'in de 5 sayı katkısı ile 17-17 beraberlikle geçildi. Ve tam o anda rotasyona geçildi. (Cevher-Ignerski ve Chatman-Cuneyt) Ve her zaman ki gibi rotasyon oyuna olumsuz etkiledi. Yine yeni yeniden rotasyonda ki kötü tercihler ve verilen hücum ribaundları ile Fenerbahce ilk periyodun bitine 1 dakika kala ilk kez öne geçti. Ve ardından Marko Tomas'ın 2 üçlüğü ile ilk çeyreği 27/21 önde tamamladılar.
Ikinci çeyrekte de üst üste verilen hücum ribaunları ile fark bir anda 10'a çıktı. Ve bu süreçte 8 sayı Marko Tomas 4 sayı da Oğuz Savaş'dan geldi. Fedor'un yeniden oyuna dahil olması ile yeniden skora katkı da bulundu ve skor 31-29'a geldi. Işte o anda öyle bir hava oluştu Fenerbahçe savunmada biraz boşladığında fark iniyor biraz savunmaya sertleştiğinde yine fark yükseliyordu, aynı diferans farkları maç boyunca devam etti. Oğuz'un 4 ve Lavrinovic'in hücum ribaundı basketi skoru yeniden 39-29'a getirdi. 2. periyot boyunca Allen Iverson hiç süre almazken periyot sonuna doğru Cevher'in basketleri ile devre 40-35 Fenerbahce'nin üstünlüğü ile geçildi. Ilk yarıda Feder Likholitov'un 16 sayısı skorda tutunmamıza neden oldu.
Ikinci yarıya ise çok iyi bir başlangıç yapan Beşiktaş skoru bir anda 44-44'e getirdi. Ancak Fedor'un 4.faulu ile hücumda ki düzen bozuldu. Fenerbahce ilk 7 dakika da sadece 6 sayı bulabildi. Bunların 4'u de serbest atışlardı. Fedor 4. faulu aldıktan sonra skor da 49-46 one gecildi.Fedor 20 ve Cevher de 16 sayı ile oynuyordu. Ve periyodun bitmesine 1.37 kala Allen Iverson ilk basketini attı ve skor bir anda 53-46'ya geldi ve maç içerisinde en yüksek farkı yakalamıştı ki ilk 8.30 dakika 4'unu serbest atış olmak üzere 6 sayı bulan Fenerbahce bir 1.30 dakika da aynen hemofarm macında olduğu gibi 7 sayılık seri yakalayarak skorda yeniden beraberliği yakaldı ve periyot da 53-53 tamamlandı.
Son çeyrekte ise Fenerbahce'de 2 tane Ömer Onan ve bir tane de Marko Tomas'ın üçlüğü ile skor bir anda 64-56'ya geldi. Bu seriye karşılık veremeyince. Son periyot da yakalanılan bu farkı maç boyunca koruyan Fenerbahce salonda 71-67 galip ayrıldı.
Beşiktaş vs. Gottingen
Dün ki maçla ilgili birkaç not almıştım ama maç artık son yaşananlardan sonra güme gitmiş durumda. Maçın özeti ise şu an itibari ile yukarıda paylaşılan video da yaşanan 20 sanyelik rezaletden ibaret. Chatman'ın pozisyonunda süre 14 saniyeden başlamış. Yani hücum süresi ile maç saati aynı değildi. Onun için de zaten Chatman o sacma atışı yapmak durumunda kaldı. Bununla beraber süreyi de durdurmaları da maçın tekrarını perçinliyor. Maçta tamamen kural hatası yapılmış. Zaten klup de itirazını yapmış durumda.
Burak Bıyıktay
Bu bir haftayı Allen Iverson ve takım cephesinden değerlendirdikten sonra Burak Hoca için de ayrı bir paranztez açmak gerekir. Burak Hoca'nın iyi niyetinden kimsenin şüphesi yok. Ve hem Beşiktaş camiası hemde taraftarlar Burak Bıyıktay'ı çok seviyorlar. Beşiktaş camiası içinde herhangi bir görevde bulunması herkesi de mutlu eder. Ama koç kariyeri olarak ne yazık ki hayal kırıklığı yaşattı. Şu an itibari ile koçluk kariyerine devam ederse Burak Hoca'ya olan sevgide gün geçtikce azalacak gibi. Burak Hoca yönetiminde ki bu takımdan birçok kişi de olduğu gibi benimde pek umudum kalmadı. Aliağa Gençlikspor yenilgisinden bile daha önce sezon başından beri yapılan transfer tercihlerinin hatası, rotasyonların oyuna her zaman olumsuz etkisi, oyuna geç mudahele etmeler vb... Artık maç sonlarında arkadaşlarla yenilginin bahanelerini tahmin etmeye çalışır olduk. Takımda bir sıkıntı var bu açıkca belli. Eğer içeride ise bu sıkıntı bence çıkıp açıklaması lazım bu sıkıntıları eğer içeride de değilse de bence doğal olarak gereken yapılmalı düşüncesindeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder