rss
twitter

    6 Ekim 2009 Salı

    TSL 8.HAFTA II BEŞİKTAŞ - DENİZLİSPOR

    2.Haftanın ardından ilk kez kazandık. Yada şöyle mi demeliyim ? Bu sezon ikinci kez kazandık. Toplam 9 resmi müsabakada sadece iki kez.
    Şimdi bazı şeyleri açıkça ortaya koyalım. Bu takımın başına gelenler futbolcuların becerdikleri yada beceremedikleri değildir kesinlikle. Bir şampiyon %22 lik bir kazanma oranı ile oynuyorsa orada başkalarının da sorgulanması gerekir.
    Her hafta sistemin getirdiklerini ve götürdüklerini, tercih hatalarını, oyuncu performanslarını anlattık durduk.
    Sanmayın ki Denizlispor maçında doğru oynadık. Denizlispor maçının ilk yarısında geçen seneden izler gördük. Bunun tek nedeni benzer oyuncular alıştıkları yerde ve sistemde oynatılmıştı. Beşiktaş oyunun hakimiydi ve sürekli gol pozisyonuna giriyordu. Komik goller kaçıyordu fakat bu gollerin kaçması futbolcuların becerisinin dışında İnönüdeki o gergin atmosferden kaynaklanıyordu.
    Futbol ilginç oyun ilk yarı doğru oynayan Beşiktaş ikinci yarıda yapılan değişikliklerle hani şu bildiğiniz 6 haftalık dönemde ki takıma büründü birden. Oyun hakimiyetini kaybetti, rakibe pozisyon verdi ve yeterince organize olamadı. Önceki haftalardan tek fark ise karambolde atılan goldü.
    Mehmet Demirkol çok güzel özetlemişti maçı."Beşiktaş'ın bu maçta Cska maçından farkı, Cska'nın Denizlispordan farkı kadardı" diyerek olayı noktalamıştı.
    Tribün olaylarına geçersek eğer aslında bu başka bir yazı konusu olur. Daha doğrusu daha derin bir boyutta yazmak gerekir. Fakat bu maçla ilintili olduğu için üzerinde durmak istedim.
    Bu maçta taraftar tepkisini herkes gibi elbette başkan, teknik ekip ve futbolcular da biliyordu.
    Öyle ki taraftarların arasında dolaşan o ceketli adamlar herkesin bildiği gibi sadece bir taraftardan fazlasıydı. Çıkan kavgaları da buna yormak gerekli sanırım.
    Tribünler gayet demokratik bir biçimde tepkilerini toplu olarak dile getirdiler hakaret etmeden.
    Tüm gazetelerde ve televizyon programlarında taraftarın sınırı aştığı konuşuldu, yazıldı, çizildi.
    Sormak lazım bu arkadaşlara taraftarlar protestosunu daha nasıl göstermeli ? Suç acaba orayı 30.000 kişi doldurup bu kötü günde takıma sahip çıkanlar mı ? Yoksa tüm pişkinliğiyle o koltuklarında oturup tüm diktatörlüğüyle çıkan sesleri sözde susturmaya çalışanlarda mı ?
    Bu konuya ayrıca değinmek istediğim için şimdilik fazlaca yorum yapmak istemiyorum.

    Sadece şunu belirtmek istiyorum, başarısız bir sezon başarılarla dolu olan başka sezonları silmiyeceği gibi başarılı bir sezon da başarısız geçen 4 sezonu kimsenin hafızasından silemez.

    Bazı şeylerin zamanı geldi artık.
    ...

    3 yorum:

    Adsız dedi ki...

    Kadir bey CL de hiç mi umut yok sizce??

    Kadir Er dedi ki...

    Altın kural yenemiyorsan yenilme.
    Maalesef 3er puan dağıtıyoruz.
    Şansımız Almanyadaki maça bağlı.
    * Kazanırsak avantajlı duruma geçeriz.
    * Berabere kalırsak dezavantajlı da olsak şansımız devam eder.
    * Kaybedersek sadece Uefa için oynarız.

    Adsız dedi ki...

    Bence CSKA maçında Ekrem in attığı gol hayati derecede önemli olacak.

    Biz Almanya da yenilmez akabinde içerde yener ve CSKA yıda İstanbulda 1-0 yensek bile 2 takımın üstüne çıkarız.