rss
twitter

    20 Ekim 2008 Pazartesi

    Yeni Yuzu Ile TBL 2008/2009



          Yeni transferler, yeni yayın dönemi ve yepyeni yüzü ile Beko Basketbol Ligi bu hafta oynanan maçlar ile başladı. İlk hafta da oynanan maçlarda en büyük sürprizi hiç kuşkusuz kendi sahasında şampiyonluğun en büyük favorisi olan Efes Pilsen’i deviren Banvit gerçekleştirdi. Bir tarafta kupa da üc maçta yenilgi ile ayrılan Banvit diğer tarafta da üç maçını kazanan Efes Pilsen vardı. Maç içeriisnde Banvit özellikle Crispin önderliğinde o kadar yüzdeli dışarıdan isabet budular ki bu isabet oranı Efes Pilsen’in direncinin erken kaybolmasına neden oldu. Maç genelinde özellikle Crispin 35 sayı 10 asistlik performansı ile takımı tek başına maçı kazandırdı diyebiliriz. Crispin gibi iki ucu keskin bıçak misalı bir guard a sahip olan Banvit’de Efes Pilsen maçında olduğu gibi oyun genelinde Yunus Çankaya ve Agudio da takıma hücum anlamında istikrarlı biçimde katkı sağlarlarsa playoff içerisinde yer bulabilirler. Efes Pilsen cephesinde ise Kasun ve Shumpert gibi oyuncuların eksik olmasına rağmen Banvit’in hücum da ki çok yüzdeli oyunu dirençlerinin erken kırılmasına neden oldu maç içerisinde sevindirici olay olarak da Cenk Akyol’un performansı diyebiliriz. Ergin Ataman yönetiminde geniş kadro içerisinde rotasyonda yer alabilirse kariyerinin ilerlemesi açısından önemli bir rol oynayabilir. 

          Haftanın bir diğer maçında geçen yıl normal sezon lideri Beşiktaş Cola Turka Akatlar’da Kepez Belediyesini yenerek lige galibiyet ile başladı. Takım da Muratcan Güler 18 sayı 6 ribaund 4 asistlik performansı ile takımdan ayrılan kardeşi Sinan Güler gibi komple bir oyuncu olacağının sinyallerini verdi. Hem Muratcan olsun hem de Haluk Yıldırım olsun geçen sezon takımda ki dış yerliler Erkan Veyseloğlu ve Sinan Güler den daha verimliler. Bunlara ek olarak da rotasyonda Ömer Ünver’in de varlığını unutmamak gerek. Ligin yeni Solomon’u olmaya aday Mire Chatman’ın maçın başında sakatlanmasından sonra genç guard Mehmet Yağmur’da çok iyi performans sergiledi ama Mehmet Yağmur’un devamlılığı çok önemli çünkü ileride Chatman’ı dinlendirecek ve oyun genelinde direk takıma katkı verecek bir konumda olması lazım. Şu an için beklentilerin altında performans sergileyen Faison çok yonlu bir oyuncu. Ayakları hızlı ve savunma sertliğini iyi ayarlıyor. Önemli skorerler karşısında ( Giricek - Serkan - Vujanic - C. Smith) yeterli direnci gösterebilir. Pozisyon bilgisi de yüksek hücumda ve savunma da oyunu seyretmiyor. Ancak negatif yönleri de yok değil; Özellikle en dikkat çeken olay tabi ki de istikrarsız dış şutu olması. Bunun nedeni de doğal olarak şutu girmeyince zorlamalar ile daha da negatif yönde etkilenmesi. Hakan Hoca ona özel birkaç set hücumu eklediği takdirde hücumda daha verimli kullanılabilir. Hücumda genellikle savunmacıları ondan daha kısa oyuncular olacaktır bu nedenle hücumda oyuncuları sırtı donuk çok rahat oynayabilir. Beşiktaş Cola Turka’nın şu an için en büyük zafiyeti hiç kuşkusuz pota altı savunması. Austin çok iyi bir hücum da ama savunma da bir o kadar da etkisiz bununla birlikte Sırp pivot Jovo da savunmada ve özellikle ribaund konusunda çok yetersiz görüntü çizmekte. Austin – Jovo ikilisi pota altı savunmasında sertlik konusunda ve özellikle ribaundlarda çok büyük sıkıntı çekebilirler. Kepez cephesinde de en fazla göze batan oyuncu 20 sayı 13 ribaund ve 2 asistlik performansı ile Torrel Martin oldu. Kepez Belediyesinin yabancıları çok kaliteli özellikle Nba Scoutlarının takibinde olan Edin Bavcic ile skor anlamında yeterli potansiyele sahip Kammron Taylor gibi yabancılara sahipler. Bunların yanına rotasyon içerisinde takıma direk katkı verebilecek yerliler katıldığında takım beklenenden yüksek performanslar sergileyebilir. 

          Yeni sezonun ilk maçında son şampiyon Fenerbahçe Ülker de İstanbul’da Ted Kolejliler karşısında hiç zorlanmadan 83-46 lık farklı bir skorla galip geldiler. Oyunun genelinde üstün bir oyun oynayan Gordon Giricek’li Fenerbahçe Ülker’de Solomon’ın ayrılmasından sonra Green önderliğinde takım oyunu çok iyi benimsemesi de göze çarpan en büyük ayrıntı idi. İstanbul da ki bir diğer maçta ise Galatasaray Cafe Crown kupa da yenildikleri Daruşşafaka Cooper Tires karşısında zorlanmadan 73-58 yenmeyi başardı. Oyun genelinde Gurovic takıma yavaş yavaş adapte olmuşa benziyor ama bu sezon ki bence en iyi transferleri Zizic. Özellikle oyun genelinde maksimum veren Zizic oyun zekası ile de TBL de ki uzunlar arasında kendisini bir iki adım öne atıyor. Ligde geçen sezonun Türkiye Kupası şampiyonu ve finalisti bu sezonun da Cumhurbaşkanlığı Kupası sahibi Türk Telekom’ da kendi evinde Erdemirspor’a zorlanmasına rağmen ikinci yarıda ki etkili performansı ile 70-61 lik skorla kazanmasını bildi. Bir ara 10 sayı geriye düşen Türk Telekom Barış Ermiş’in benchten getirdiği direnç ve hava ile skorda önce dengeyi sağladı ardından üst üste bulduğu basketler ile maçı kazanmasını bildi.

    http://www.ajansspor.com/yazarlar/ismailarslan/h/20081020/yeni_yuzu_ile_tbl_200809.html

    11 Ekim 2008 Cumartesi

    Film Seridi || 1581 Gun 5 Antrenor ve Tek Başkan

    => Vicente Del Bosque 233 gun || 8 Haziran 2004












































    => Rıza Çalımbay 264 Gun || 27 Ocak 2005































































    => Jean Tigana 591 Gun || 1 Ekim 2005 ;Uzun yıllar sonra Turkiye Kupası ve Turkiye Super Kupası













































































    => Ertugrul Saglam 492 gun || 1 Haziran 2007













































































    = > Mustafa Denizli || 9.10.2008


    10 Ekim 2008 Cuma

    Adam Gibi Adam Ertugrul SAGLAM


































    Buyukluk her zaman mutevazilik ile baslar. Istifa ederken bile yaptıgı acıklamalar ile gurur duydum. Herşey için Teşekkurler Ertugrul Saglam umarım en yakın zamanda yine Besiktas ile yolların kesişir ...

    Ertugrul Saglam;

    ...Sözlerime ilk önce terör kurbanlarına rahmet, ailelerine başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum.. Beşiktaş'ın başına geldiğimde 2.5 yıllık bir plan yapmıştık.. Geçen sezon herşeye rağmen başarılı günler geçirdik. Şampiyonlar Ligi'nde Liverpool ve Marsilya gibi iki devi yenmeyi başardık. Ancak ligde bariz hakem hataları ile olmadık puanlar kaybettik.. Taraftarımızın desteği ile bir yerlere gelmeye çalıştık.. Bu sezona ise istediğimiz transferleri yaparak başladık.. Bugün şampiyonluk yolunda ezeli rakiplerimizden Galatasaray'ın 3, Fenerbahçe'nin 8 puan önündeyiz. Bugün Trabzon gibi bir deplasmandan puanla dönmeyi başardık. Oraya gidecek olan diğer rakiplerimizin neler yapacağını göreceğiz.. Bu arada bizim için en büyük üzüntü UEFA Kupası'nda Melalist yenilgisi oldu.. Bu nedenle Beşiktaşlı taraftarlardan ve kamuoyundan özür diliyorum.. Benim Beşiktaş'a gelişlerimde ve gidişlerimde benzer olaylar oldu.. Beşiktaş camiasını en iyi şekilde temsil ettiğime inanıyorum. Ancak Beşiktaş'ta teknik direktörlük görevine geldiğimden bu yana ummadık şeylerle karşılaştım. Ben dışarıdaki isimlerle uğraşırken içeridekilerle de uğraşmak zorunda kaldım.. Burada aleyhimde yazan gazetecileri söylemek dahi istemiyorum. Biz sevinirken üzülen, biz üzülürken sevinen Beşiktaşlılar gördüm. Sevgili Beşiktaşlılar ben görevdeyken bir başkası ile görüşülmesine dayanamam.. Yüzüme başkası ile görüşülmedi denilse de yapılan ayaıptır. Bu nedenle görevimden istifa ediyorum.. Bu tabloya bakıp bu sezon şampiyon olurum diyebilirdim. Ben bu toplantıya girene kadar başkasıyla görüşmedik diyenler artık istedikleriyle görüşebilirler.. Ben Beşiktaş'ta Ertuğrul Sağlam oldum.. Ama bir Türk antrenörü olarak yapılanlara dayanamam. Ben başkaları gibi paramı almak için kendimi kovdurtma çabaları içine girmem. İçimizde fırtınalar kopsa da, Beşiktaş'a karşı olan sevgimden dolayı susmak zorundayım. Bu nedenle basın mensubu arkadaşların sorularına cevap vermeyeceğim. Tek dileğim bana yapılanların benim yerime gelene yapılmaması. Taraftarların bana yaptığı ''Adam gibi adam Ertuğrul Sağlam'' tezahüratını unutamam.. Buraya adam gibi geldim, adam gibi gidiyorum. Herkese, tüm Beşiktaş camiasına teşekkür ediyorum....

    25 Eylül 2008 Perşembe

    " www.besiktasbasket.com " Yayında !!


    Beşiktaş'ın final oynadığı seneye kadar salonlar da basketbol taraftarı diye tanımlayabileceğimiz taraftar sayısı pek azdı. Daha çok futbol taraftarlarının yerini aldığı basketbol salonlarında son 2-3 sene içerisinde basketbola olan ilgi de git gide artmaya başladı ve Beşiktaş Basketbol Takımını da takip edenlerin sayısı azımsanmayacak kadar yüksek rakamlara ulaştı. Işte bu sebeple seviyeli tartışmaların dönebileceği daha çok basketbolu ele alabilecek transfer haberlerini daha hızlı duyurabileceğimiz ve ortak bir payda da bilgilerimizi paylaşabileceğimiz bir site açmaya karar verdik. Umarım yeterli katkıyı görüp en yakın zamanda hakettiği yeri alır.

    www.besiktasbasket.com

    Shumpert'de Sorun Kalmadı

    Geçen sezon Beşiktaş Cola Turka'da harika bir sezon geçiren ve takımının hem Uleb Cup'taki başarısında hem de Beko Basketbol Ligi'ndeki normal sezon liderliğinde önemli pay sahibi olan Preston Shumpert'in Efes Pilsen ile 2 yıllık anlaşma imzalandığı belirtilmişti. Hatta söylentiler arasında başarılı oyuncunun, ilk yıl için 900 bin dolar, ikinci yıl 1,1 milyon dolar gibi yüksek bir ücret alacağı da yer alıyordu.

    Ancak Shumpert'in sözleşmesinde de yer aldığı gibi Türkiye Ligi'nde bir takımda oynaması için Efes Pilsen'in, Beşiktaş'a 325 bin dolar bonservis parası ödemek zorunda olduğu biliniyordu. Ve Efes Pilsen uzun suredir sonuca varılamayan pazarlıklardan sonra 325 bin doları Beşiktaş'a bonservis bedeli olarak verdi. Preston Shumpert için Turkiye Basketbol Federasyonu lisansı çıkartılması için önünde hiçbir engel kalmadı. Bonservis sorununun çözüme kavuşması ile beraber yeni sezonda Efes Pilsen forması giyebilecek.

    http://www.ajansspor.com/basketbol/tbl/h/20080925/shumpertte_sorun_kalmadi.html

    22 Eylül 2008 Pazartesi

    Avrupa Piyasasının Kalburüstü Son Free Agent'ları

    1- Marcus Fizer




    Maccabi Tel Aviv yakın bir zaman da oyuncuyu serbest bıraktığını açıkladı. Euroleague'de geçtiğimiz sezon 15 maçta 11.5 sayı 3.6 ribaund ortalamaları tutturan Fizer geçmişte yaşadığı sakatlıklardan ötürü kariyeri boyunca beklentilerinin altında performans sergiledi. Ancak pota altında önemli bir caydırıcı güç olan Fizer'ın yakın zamanda Rusya'ya doğru yol tutan oyuncular arasında yer alacağını düşünüyorum.






    2- Alex Acker



    Draft'da seçildikten sonra Avrupa'da ilk senesinde Yunanistan'da çok başarılı bir sezon geçiren Acker ardından Barcelona'da Navarro'nun yerine transfer edildi ancak bir türlü beklentileri karşılayamayarak takım içinde güveni yavaş yavaş yitirdi. Daha çok içeriye dalışları ile savunmanın düzenini çok rahat bozabilen oyun içerisinde ritm buldu mu çok rahat skor gücü olan Acker ile yaz boyunca yasadığı sakatlıktan oturu Nba Yaz Liginde de yer alamamıştı. Birkaç Nba takımları ile work-out lara çıkan Alex Acker Nba ihtimali azalırsa Euroleague takımlarından biri ile anlaşması bekleniyor.


    3- Daniel Santiago




    Ismi Malaga ile özdeşleşen Porto Riko'lu pivot sert olması ve sırtı dönuk oyunda asist özelliği bulunması onu diğer uzunlardan ayırt eden en belirtici özellikti. Her yaz döneminde NBA kovalayan oyuncular arasında yer alan Santiago'yu Ispanya'nın en başarılı kluplerinden Barcelona ve Real Madrid'de yakın takipde. Bir zamanlar Efes Pilsen'in de listesinde yer alan Santiago'nun son yaptığı açıklamada Ispanya ve Rusya liginden çok ciddi teklifler aldığını ifade etti.

    4- Arvydas Macijauskas



    Henüz resmi olarak serbest bırakıldığı açıklanmasa da 3 aylık sure zarfına uzanacak sakatlık surecinden ötürü Olympiakos klubu gelecek 2 sezonluk 4.4 milyon euroluk masrafını da göz önünde bulundurarak Macijauskas'ı gözden çıkarmışa benziyor. Hatta kulisler de Arvydas Macijauskas'ın serbest bırakılması durumunda David Blatt'ın koçluk yaptığı Rus takımı Dinamo Moskova'nın transfer teklifinde ısrarcı olacağı konuşulmakta.

    Yine Milli Takım Yine Farklı Kimya


    Bogdan Tanjevic yönetiminde ki Milli Takım yine farklı bir kimya oluşturarak Avrupa Basketbol Şampiyonası eleme maçlarında başarılı bir grafik çizip 6 da 6 yapmayı başardı ve gelecek sene Polonya'da düzenlenecek Avrupa Basketbol Şampiyonasına gitmeye hak kazandı. Ilk geldiği günden bu yana Milli Takım'ın istikrarsız bir görüntü çizmesi kamuoyunun bir kısmında Bogdan Tanjevic'e karşı bir güvensizlik oluşmasına neden oldu.

    Bogdan Tanjevic'in belki de en büyük şansızlığı Türk basketbolunun en iyi jenerasyona sahip olduğu bir dönemde takımın başında olması. Bazı oyuncular vardır ki kendi takımlarında sezon boyunca çok iyi performans gösterirler ama Milli takım kadrosuna alındığı vakit yeterli süreleri alamayacağını düşünerek kadro tercihlerinin dışında kalırlar. Bu nedenle her Milli Takım döneminde kadro seçimleri birçok eleştirileri de beraberinde getiriyor.

    Bu ay içerisinde de yine farklı bir kadro seçimi ile elemelere hazırlanan Milli Takım çok iyi bir takım kimyası oluşturarak grupta oynadığı 6 maçı da kazanmasını bildi. Tıpkı Dünya Şampiyonasında ki performansımız gibi. Ancak önümüzde Avrupa Şampiyonası örneği de var. Artık zaman da daralıyor; ilk günden bu yana hedef olarak koyulan 2010 Dünya Şampiyonasında hala belirgin bir güven oluşmuş değil.

    Önümüz de ki Avrupa Şampiyonasında yine sıfırdan bir kimya oluşturmak yerine elemelerde oturan kimyanın üzerine birkaç rütüşle eklemeler yapılarak öyle devam edilmelidir. Yoksa her sene sıfırdan farklı rotasyonlar oluşturulası istikrarsız bir görüntü çizilmesine neden olabilir.

    16 Eylül 2008 Salı

    Dennis Mims Besiktas'da !

    Yaptığı flaş transferler ile bu sezon da iddialı bir takım kuran geçen sezonun normal sezon lideri Beşiktaş Cola Turka 3 sezondur Turkiye'de basketbol oynayan; sırası ile Ted Kolejliler - Ormanspor ve Yesilyurt forması giyen 15.10.1980 South Carolina doğumlu olan 2.06 boyunda ki Mims ile 3 yıllık anlaşma sağlandığı öğrenildi.

    Mims gecen sezon %64 ikilik isabet oranı ile 13.2 sayı 11.3 ribaund istatistikleri tutturdu.Aynı zamanda Turk bir bayan ile de evli olup bir de çocuğu olan Mims'in 3 sezondur da Turkiye'de oynadığı baz alınarak bu transferin Turk statusunde oynama ihtimalinden ötürü tercih edildiği düşünülüyor. Uzun zamandır yerli uzun arayışlarını sürdüren Beşiktaş Dennis Mims hamlesi ile Mario Austin,Jovo Stanojevic,Adem Ören, Cevher Ozer ille birlikte geniş bir uzun rotasyonunada sahip olmuş oldu. Mims Besiktas forması ile çıktığı 2 hazırlık maçında 4 sayı ortalama ile mücadele etti.

    29 Ağustos 2008 Cuma

    Yeni Goruntusu ile Efes Pilsen 2009

     Sezona Ergin Ataman yönetiminde sil baştan başlayan Efes Pilsen, kadrosunu da yeni sezon öncesi büyük ölçüde yeniledi. Geçen sezon Beşiktaş Cola Turka ile çok başarılı bir sezon geçiren Ergin Ataman kendisi ile beraber büyük başarılar elde ettiği Sinan Güler, Kaya Peker ve Preston Shumpert’i de Efes Pilsen’e getirdi.

     

     

    Efes Pilsen tarihinde Euroleague’de Final Four yaptığı sezonlarda takımın başında hep Ergin Ataman vardı ve çalıştırdığı yıllarda başarıyı yakalarken yaptığı en kilit hamle her seferinde Avrupalı oyun kurucu transferi olmuştur. Bu sezonda tercihlerini geçmiş dönemde çok yüksek potansiyele sahip olan ve Avrupa’nın önemli şutorleri arasında gösterilen ancak yaşadığı sakatlıklardan sonra genç yaşta istikrar sorunu yaşayan Milos Vujanic’i tercih ederek kapattılar. Belki de Vujanic hamlesi ile beraber yapılan Engin Atsür hamlesi de daha bir anlam kazandı. Çünkü kolej kariyerinde Kirk Hinrich gibi bir guard olması beklenen Engin takımı çok iyi yönetebilmesi ve bunun yanında basketbol IQ sunun çok iyi olması ile biliniyor. Bu doğrultuda Engin ile Vujanic i beraber oynatarak rakiplerinin savunma konsantresini pas alışverişini azaltmaya yönelik olmasını sağlayabilir.

     

    Bütün yabancılarını yollayan Efes Pilsen’de dış rotasyonda Charles Smith,Bootsy Thornton, Sinan Güler,Preston Shumpert ve kadrolarında bulunan Mustafa Abi ve Cenk Akyol ile sezona giriş yapıyorlar. Bu isimler arasında Cenk Akyol ve Mustafa Abi rotasyon dışında kalabilecek gibi gözukuyor. Hem Ender Arslan’ın da varlığı düşünülürse ara ara Vujanic’i iki numaraya kaydırıldığında rotasyon içerisinde yabancı oyunculardan birinin de verimliliği düşük olabilir. Charles Smith daha çok kendi şutunu yaratabilen çok iyi bir şutor , Preston Shumpert’de Charles Smith kadar olmasa da geçen sezon oyununa çok şey katan ve savunmasını da standart düzeye getirebildi.

    Ancak ne Thornton kadar sert ne de Smith kadar iyi bir şutor olmaması rotasyon içerisinde süre olarak onu bu iki oyuncunun arkasında bırakıyor. Ergin Ataman sistem içerisinde daha çok kısa oyuncuların içeriye driveları ile savunma konsantresini dağıtıp veya oyun başında uzunları kullanarak rakip uzunların dirençlerini düşürüp dışarıda ki oyuncuları aktif olarak kullanmaya çalışır.

    Euroleague’de ki hedefler ve lig de ki beklentileri baz alırsak uzun maratonda Smith 33 yaşında olması Thornton ‘ın da istikrarlı bir şutu olmaması dolasıyla Shumpert’in sezon boyunca göstereceği performans takımın başarıya ulaşabilmesi için kilit nokta olacaktır. 

    Son olarak transfer edilen Mario Kasun daha önce Nba de Orlando Magic’de forma giymişti. Nba’de 28 maçta 2.9 sayı, 2.1 ribaund ortalamaları ile oynadıktan sonra Barcelona ile 2006 yılında 3 yıllık sözleşme imzaladı. Ancak yaşadığı sakatlıklardan sonra geldiği Barcelona da bir turlu beklentileri karşılayamamış. Gecen sezon 31 maçta 15 dakika ortalama süre alarak 8 sayı 3.3 ribaund ortalamaları tutturdu. Almanya’da şimdi Murat Didin’in çalıştırdığı Opel Skyliners’da 2003-04 sezonunda ULEB CUP’da 10 maçta 13.6 sayı, 8.8 ribaund ortalamaları ile mücadele eden Kasun Avrupa’da ise Alman Ligi takımlarından RheinEnergie Koln, Hırvatistan’da Zrinjevac Zagreb ve Gorica takımlarında da formaları giymişti. Aslında Mario Kasun daha çok Milli Takım kariyeri ile biliniyor. 2005 Avrupa Şampiyonası’nda Hırvatistan takımı ile 11.4 sayı, 6 ribaund ortalamaları ile mücadele ederek Avrupa piyasasında bir anda hit olmasını sağlamıştı ve Avrupa’da Barcelona’ya transfer olmuştu. Ancak hiçbir zaman Avrupa kariyeri Milli Takım’da gösterdiği performans gibi olmadı. 

      Uzun rotasyonunda diğer bir transfer ise Yunan Milli Takım kaptanlığını da yapmış tam bir görev adamı ve her koçun isteyebileceği oyunculardan olan Michalis Kakiouzis transfer edildi. Aslında Efes Pilsen’e uzun zamandır böyle dışarıdan istikrarlı şutu olan bir uzun transferi edilmemişti. Belki de bu sezon ki en iyi transferleri de olabilir çünkü; Kakiouzis’ in varlığı Kasun,Kaya Peker ve Kerem Gönlüm’ün çok üst seviyede bir performans sergilemesine yardımcı olabilir. Kakiouzis’in savunmacısını her zaman dışarı çekmesi ile içeride diğer uzunlara çok rahat hareket alanı bırakmasını sağlayacaktır. Kasun,Kaya ve Kerem gibi sert içeriyi çok rahat domine edebilecek uzunlar da olduğu surece her daim Kakiouzis’in varlığı takım için çok olumlu yansıyacaktır. 

      Ergin Ataman yine istediği ve kendi sistemi içerisinde gerektiği zaman sert, tam saha baskı yapabilecek, gerektiği zaman içerde çok rahat skor bulabileceği ve en önemlisi gerektiği zaman dışarıdan da kalburüstü şutorlere sahip bir takım kurdu. Ergin Ataman’lı yeni görüntüsü ile Efes Pilsen takımı bu sezon hedeflerine ulaşabilecek hem başarılı bir koça hem de her türlü sistem içerisinde yer alabilecek bir kadroya sahipler …

    http://www.ajansspor.com/yazarlar/ismailarslan/h/20080829/yeni_goruntusu_ile_efes_pilsen_2009.html

    27 Ağustos 2008 Çarşamba

    Shumpert'in Bonservis Sorunsalı


    Geçen sezon Beşiktaş Cola Turka'da harika bir sezon geçiren ve takımının hem Uleb Cup da ki başarısında hem de Beko Basketbol Ligi'nde ki normal sezon liderliğinde önemli pay sahibi olan Preston Shumpert Efes Pilsen ile 2 yıllık anlaşma imzalandığı belirtilmişti.

    Ancak Shumpert'in sözleşmesinde de yer aldığı gibi Türkiye Liginde bir takımda oynaması için Efes Pilsen'in Beşiktaş klubune 325 bin dolar bonservis parası ödemek zorunda olduğu biliniyordu.

    Geçtiğimiz günlerde  Efes Pilsen'in daha önce anlaştığı oyuncu Preston Shumpert'i sağlık kontrolunden geçirdiği ve basına da bonservis krizi çözüldüğü bilgisi yansıdı. 

    Ancak hala Efes Pilsen'in Beşiktaş Klubune bonservis ücretini ödemediği öğrenildi. Ve ödemediği sürece dePreston Shumpert'e Türkiye Basketbol Federasyonu lisansı çıkartılamayacağı ve ligde de oynayamayacağı düşünülürse, bonservis ücreti ödenmediği takdirde Efes Pilsen Shumpert'den sadece Euroleague'de yararlanacak ..

    http://www.ajansspor.com/basketbol/tbl/h/20080827/shumpertin_bonservis_sorunsali.html

    23 Ağustos 2008 Cumartesi

    Giricek Transferi ve Fenerbahce'de ki Son Olusum


    Geçtiğimiz yıl başarılı bir sezon geçiren ve Türkiye Basketbol Liginde Şampiyon olan ve Euroleague’de ise yarı finalin kapısından dönen Fenerbahçe Ülker’de sezonun bitmesi ile yaprak dökümü de başlamış oldu. 

    Önce James White ile yeni sezonda beraber olmayacaklarını açıkladılar ardından geçtiğimiz sezonun sonlarında takımın başarısında çok önemli katkıda bulunan Kinsey Cleveland ile ve son olarak da taraflı tarafsız herkes tarafından beğenilen oyun kurucusu Willie Solomon da Toronto ile sözleşme imzalayarak NBA’in yolunu tuttular. 

    En büyük kayıp hiç kuşkusuz Wille Solomon idi çünkü; Başarı eşittir Willie Solomon. Bu yadsınamaz bir gerçek! Kariyeri de bunu apaçık göstermekte. Avrupa kariyeri boyunca her sezon şampiyonluk kupası kaldırabilen yegane oyuncu da olması onun Avrupa basketbolunda ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösteriyordu. 

    Bogdan Tanjevic yönetiminde Fenerbahçe Ülker Willie Solomon’un yerine oyun kurucu mevkine Marques Green’i ve James White’ın yerine de Devin Smith’i transfer ederek ilk transferlerini gerçekleştirdi. 
    Geçtiğimiz yazılarda bilgilendirdiğimiz gibi Green için kısa bir özet geçmek gerekirse; Türkiye'de 2006/2007 sezonunda Casa Ted Kolejliler'de forma giyen Marques Green normal sezonda 17.3 sayı, play-offlarda ise 14.6 sayı ortalama tutturmuştu. 

    Geçtiğimiz sezonu da İtalya'nın Air Avellino takımında geçiren Marques Green İtalya Kupası'nı kazanmasında da takımı adına önemli bir rol oynadı. İtalya Ligi'nde ise 13.1 sayı 6.5 asist ve 3.6 top çalma istatistikleri ile oynadı. 33.5 dakika ortalama ile oynayan Marques Green, İtalya Ligi'nde 17.7 Efficiency'e (Verimlilik) sahip bunu 40 dakikaya vurduğumuz da 21.1 gibi bir oran ortaya çıkıyor, bu da ligde takımı adına winner tarzı bir performans sergilediğini gösteriyor. 

    Pozisyon bilgisi baz alındığında ise; ligde ortalama 12.6 ortalama ile farklı set içerisinde yer alan olan Marques Green'in takımı adına set içerisinde yüzde 77 gibi yüksek bir orana sahip olması da başarılı olduğunu gösteriyor. 

    Madalyonun diğer yüzünden de bakarsak; yadsınamaz bir gerçek var ki o da son yıllarda Italya Basketbolun da ki düşüş ile beraber Italya liginde ki istatistiklerin pek bir güvenirliğinin olmaması bunun yanında ne Marques Green ne de Devin Smith hiçbir Euroleague tecrübesinin de olmaması kafalarda biraz olsun soru işareti uyandırıyor. 



    Yeni transferlerin ardından takımda Solomon gibi ligi domine edebilecek bir oyuncu eksikliği çekildiği gözükmekte idi ve Türkiye’de ilk kez Ajansspor’da şahsım tarafından açıklanan Gordan Giricek transferi gerçekleşti. 

    Açıkcası Solomon gittikten sonra Fenerbahçe Ülker'in ligi domine edebilecek bir oyuncu eksikliğini Giricek ile giderecektir. Giricek hiç kuşkusuz bu sezon Avrupa’nın en iyi şutorleri arasında yer alacaktır. 

    Bogdan Tanjevic Euroleague’de nasıl bir rotasyon sağlayacağı da merakla beklenmekte. 
    Şu anda en büyük soru işareti ise Solomon’dan sonra transfer edilen ve hiçbir Euroleague maçı tecrübesi olmayan Marques Green’in, Diamantidis, Papaolukas, Jasikevicuis gibi guardlar karşısında ilerleyen turlardaki performansı, Fenerbahçe Ülker’in de Euroleague'de ki kaderini belirleyecek. 

    Aslında Tanjevic ara ara denediği oyun kurucusuz sistemini de bu sezon devam ettirirse ki Milli Takımda da bunu sıkça deniyor, bu düzende yalnızca Preldzic bu rolü üstlenebilir. 

    Devin Smith’in böyle bir özelliğinin bulunmaması Giricek’in ise direncini oyun kurucu mevkiinde oynatarak düşürmek rakip takımın ekmeğine yağ sürmek gibi olur ama Preldzic bu role yavaş yavaş alıştığını da geçen sezonun sonlarına doğru gösterdi. 

    Türkiye Ligi'nde ise; 3+2 kuralını düşünürsek ve Ömer Aşık’ın da 2009 yılına kadar oynamayacağı varsayarsak, geçen sezon da olduğu gibi Vidmar istikrarsız bir görüntü çizerse önümüzde ki sezon uzun rotasyonunda ara ara sıkıntı çekebilirler. 

    Gerci bunu da Preldzic’i 4 numaraya çekerek giderebilirler. Dış rotasyonda zaten Türkiye’nin en etkili oluşumuna sahip olan Fenerbahçe Ülker’de Ömer Onan, Damir Mrsic, Emir Preldzic, Devin Smith, Gordan Giricek ve takıma yeni katılan Serhat Çetin ile her türlü savunma çeşidine karşı önlem alabilecek hamleler yapabilecek bir rotasyona sahipler. 

    Özellikle bu sezon Fenerbahçe Ülker’e karşı alan savunması yapan takım sayısı çok az olacak gibi çünkü hemen hemen bütün dış oyuncuların istikrarlı dış şutu bulunmakta. Bogdan Tanjevic’in geçen sezon birçok maçta takımı ipten alan Solmon gittikten sonra takımı nasıl yönlendireceği nasıl basketbol oynatacağı merak konusu olsa da Fenerbahçe Ülker bu sezon da Türkiye Ligin de finalin en büyük favoriler arasında yer alıyor.


    http://www.ajansspor.com/yazarlar/ismailarslan/h/20080823/giricek_transferi_ve_fenerbahcedeki_son_olusum.html

    22 Ağustos 2008 Cuma

    Paha Bicilemez; Elvan Abeylegesse #8 ~ Pekin 2008


    Olimpiyatları'nda 10 bin metrede gümüş madalya kazandıran, gururumuz Elvan Abeylegesse 5 bin metre finalinde de 2. olarak 2. gümüş madalyasını kazandı. 10 bin metrenin birincisi Tirunesh Dibaba, 5 bin metrede de Etiyoplalıların taktiği ile kazanmasını bildi. Ama Elvan nasıl yarıştır oyle son 400 metre attıgı depar ustune ustluk son cabası gayreti yani tek cumle ile Helal Olsun Elvan Abeylegesse ! Ozellikle son tura 3. sırada giren Abeylegesse, yaptığı atakla 15.42.74'lük derecesiyle 2. sırada yer alarak, Türkiye'ye oyunlarda 2. gümüş madalyayı kazandırdı. ilk defa bir Turk sporcu Olimpiyatlar da 2 madalya birden kazanıyor.  Bu mac için en guzel yorumda bence eksisozlukde azuth nickli arkadaştan gelmiş;

    Türkiye'nin olimpiyat reklam fiyaskosu = 1.4 milyon dolar 
    gümüs madalyaya verilen ödül = 1500 cumhuriyet altını 
    pekin olimpiyatlarinin çin'e maliyeti = 42 milyar dolar

    Elvan'in yarış sonrasi gülüşü = paha biçilmez...


    Tebrikler Yakup Kılıc #7 ~ Pekin 2008


    Olimpiyatlar da bugun de gunu madalya ile açtık. Erkekler Boks kategorisinde ülkemizi 57 kg'da temsil eden Yakup Kılıç, yarı finalde karşılaştığı Ukraynalı rakibi Dunya ikincisi Vasily Lomachenko karşısında çok zorlanarak 10-1 gibi bir skorla ringten yenik ayrıldı  ve bronz madalya kazandı.  Tebrikler Yakup Kılıc' a farklı bir branşta bayrağımızı dalgalandırdıgı için ...

    Kura Şansızlığı # Bahri Tanrıkulu ~ Pekin 2008


          Tekvando da beklenen karşılaşma gercekleşti ve Turkiye' nin yetiştirdiği önemli tekvandoculardan olan  Bahri Tanrıkulu 2004 Atina Olimpiyatları'nın finalinde yenildiği ABD'li Steven Lopez e kaybederek  final şansını rakibinin de ceyrek finalde yenilmesi ile de madalya şansını yitirdi.

          Cok buyuk çekişmeye sahne olan mucadele de ilk raundda mesafe kontrolünü çok iyi yaparak rakibine teknik yapma imkanı vermeyen Bahri Tanrıkulu raundu 0-0 tamamladı. İkinci raundda da kontrollü oyununu sürdüren Tanrıkulu, son saniyelerde rakibinin karın bölgesine yaptığı vuruşla puan aldı ve bu raundu 1-0 önde geçti. Bahri Tanrıkulu, son raundun ilk saniyelerinde başına aldığı darbeyle 2-1 yenik duruma düşse de rakibinin ceza puanı almasıyla skor 1-1 oldu. Fakat raundun son 1 dakikalık bölümünde üstünlüğü ele geçiren ABD'li tekvandocu, arka arkaya 2 sayı alırken, rakibine faullü vuruş yapan Bahri Tanrıkulu da 1 ceza puanı aldı. Böylece ABD'li Steven Lopez müsabakadan 3-0 galip ayrıldı. Ne diyelim sağlık olsun Kura Şansızlığı bu olsa gerek ...