rss
twitter

    30 Aralık 2009 Çarşamba

    ASP.NET'de Flash Eklentisi

    Bazen proje hazırlarken basit olarak gördüğümüz ama önemli ayrıntılar içeren o kadar çok eklenti var ki bunlardan bazılarını sizlerle paylasmak istiyorum. Bunlardan ilki Asp.Net'de flash eklentisi. Asp.Net'de flash eklentisini embed olarak gömerek deniyip başarısız olduğunuz veya zorlandığınız anlar olmuştur. Bunun basit bir yöntemi olarak controller hazırlanmış.

    Buradan indirerek flash controllerı Asp.net in içine ajax kontrolleri gibi ekliyorsunuz. Sonra da flash'ı koymak istediğiniz yere drag and drop yontemi ile kontrolu bırakıp Movieurl den yolunu belli etmeniz yeterli. Işte herşey bu kadar.

    27 Aralık 2009 Pazar

    Tecrübe = Bogdan Tanjevic

    Maç öncesi korktuğum birkaç konu vardı, bunlardan biri Fenerbahçe'nin alan savunmasına karşı ne kadar çok zorlandığı bilinmesine rağmen alan savunmasına geçilmemesi idi, maç boyunca da ne yazık ki Serhat bir numara oynarken bile hiç denemedik. Bir diğer konu ise; Koç tecrubesi. Burak Bıyıktay ilk defa sıfırdan kendi kurduğu bir takım ile sezona başlıyordu.Bu maçta maçın en kritik anlarında Tanjevic'in hamlelerine karşı cevap veremedi. Özellikle son periyot da yaptığı hamleler ne yazık ki yenilgiyi getirdi.

    Besiktas maça Newley'in yokluğunda klasik ilk beşi Chatman-Engin-Muratcan-Baxter-Cevher ile çıktı. Maça iki takımda pota altından oynayarak basladı. Iki takımın da amacı kısıtlı olan uzun rotasyonlarını faul problemlerine sokup ilerliyen dakikalar da oyunu içeriye yığacaklardı. Bunu Besiktas ilk ceyrek de bir nebze olsun başardı. Ilk 3 dakika da Chatman'ı Mrsic ile savunan Fenerbahce, Chatman'ın oyuna direk ısınması ile beklendiği gibi Omer Onan ile savunmaya başladı. Maç da Chatman'ı 2 numarada başlaması da Chatman'ın oyun genelinde direncini düşmemesini sağlayacaktı. Ilk beş dakika geçildiğinde ise Oguz Savas ve Mrsic 2.faulunu alarak kenara geldi Fenerbahce cephesinde Kinsey'in harika hucum performansı ile bir anda skorda öne fırladı.Aynı şekilde Muratcan Guler'de Besiktas adına ust uste buldugu basketleri ile Besiktas'ın skorda öne geçmesini sağladı. Ilk çeyrek bittiğinde oyun temposu ve skor Besiktas'ın istediği gibi devam ediyordu.

    2. çeyrek te ise kalite farkı ortaya cıktı. Gordan Giricek ve Emir Preldzic hamlesi farkın bir anda farkın artmasına sebep oldu. Ozellikle Emir Preldzic'in Fletcher karşısında hucumda önemli katkılar yapması Besiktas'ın pota altı savunmasının bir nebze olsun direncinin dusmesine neden oldu ki o sırada Giricek'in de üst üste basketleri ile skor 38-30 a geldi. Bu fark devrenin sonuna kadar karşılıklı basketlerde devam etti. Ilk yarı sonunda da Fenerbahce'nin 54-45 lik üstünlüğü vardı.

    2.yarı da ise tamamen Tanjevic Show vardı. Maçı resmen hamleleri ile galibiyeti getirdi. Ilk hamle 2.yarının başında geldi. Hücumları Semih Erden üzerinden oynattı bunun başlıca iki nedeni vardı birincisi Rasim veya Preldzic'in Cevher'i dışarı çekerek Baxter'a karşı olan boy avantajı idi. Ve ikincisi ise ilk defa uygulattığı bir hücum sistemi idi 5 dışarda hücum. Semih'i de dışarı çekerek Kinsey gibi veya ara ara Giricek gibi oyuncuların içeriye dalışları bu hücum sistemi oyunun belli bölümleri çok iyi katkı verdi. Fenerbahce ilk beş dakika da hücum da Semih endeksli hücumlar başarılı oldu ve skorda Beşiktaş'ın yaklaşmasına izin vermedi.Ta ki Semih Erden 3.faulunu alana kadar.Semih Erden 3.faulunu alıp oyundan çıkmak zorunda kalınca guardsız oynayan Fenerbahce'ye karşı Beşiktaş 68-67 öne geçmeyi başarıyordu. Ancak 2 milyon euroluk Giricek bireysel kalitesi ile skor da tekrardan takımını öne geçirdi. 3. periyodun sonlarına doğru özellikle Baxter ve Chatman'ın inanılmaz gayretleri ile son bir dakika da oyun psikolojik açıdan da dengelendi. Son bir dakika da Baxter'a çalınan teknik faul takımın düzenini bir nebze olsun bozsa da son periyoda bir sayı farkla 74-73 önde giren taraf Beşiktaş'dı.

    Son çeyrek de Tanjevic'in belki de maçı koparan hamlesi geldi. Belli ki Tanjevic bu maçı kafasında bayağı oynamıştı. 4. periyodun başında Fenerbahce 4 şutor ile sahada idi. Ve bunun da karşılığını kısa sürede aldı skorda 87-79 öne fırladı. Ancak Tanjevic bu hamleleri yaparken Burak Hoca da herkesi şaşırtan hamleler yaptı. Farkın açılması süresince maçın en kritik dakikalarında önce Engin'i ardından da Chatman'ı kenara aldı. Eğer dinlendirmek için aldıysa bunu maçın en kritik dakikalarında yapması kısa ve net bir biçimde yenilgiyi getirdi. Takım tam düzeni oturmuş öne geçmişken takımın en kritik pozisyonunda oynayan ve oyunu çok iyi yönlendiren oyuncuların çıkması takımın ritmini bozdu. Tam o sırada Beşiktaş'ın molası geldi ve mola sonrası Muratcan Güler'in bir blok ve bir top kapması ile oyunda tekrardan dengeyi yakaladık ki Fenerbahce'nin molası geldi. Bu mola sırasında herkes bu savunma direnci ile maçı uzatmaya götürebileceğine hatta galibiyete bir nebze olsun inanmıştı ki ; mola sonrası ilginç biçimde Muratcan Güler'in oyundan çıktığını gördük. Tanjevic'in hamlelerine karşı Burak Bıyıktay'dan önce Engin sonra Chatman şimdi de Muratcan Guler değişikleri hayretler içerisinde bıraktı ki zaten Muratcan değişikliği ile hemen mola sonrası savunduğu kişi Kinsey'in önce bir hucum ribaundı ve gelen üçlük sonra da attığı basket ile son 3 dakika da skor tekrardan 94-83 e geldi. Maçın sonuna doğru da karşılıklı basketlerle 100-92 lik skorla kazanabileceğimiz maçı kaybetmiş olduk. Ve ikinci hedef maçımızdan da yenilgi ile ayrıldık.

    24 Aralık 2009 Perşembe

    Burak Bıyıktay vs. Bogdan Tanjevic || Hucum vs. Savunma



    Bu hafta oynanacak Fenerbahce Ulker - Beşiktas Cola Turka maçı belki de bu sezonun en ilginç maçlarından biri olacak. Fenerbahce'nin cezası bitiyor ve bu sezon ilk seyircili maçına bizim karşımızda çıkıyor. Diğer bir ilk ise Abdi Ipekci Spor Salonunun Kısa Kulvar Avrupa Havuz Şampiyonasından sonra ilk lig maçına kapılarını açıyor olması.

    Abdi Ipekci'de ki mücadele de bir tarafta ligin en az sayı yiyen takımı diğer tarafta ise ligin en skorer takımı karşı karşıya gelecek. Fenerbahce özellikle Telekom maçında da sıkca görüldüğü gibi rakiplerine kolay kolay ikili oyun şansı vermiyor. Bunu aynı zamanda Milli Takım'da da bariz şekilde görmüştük. Bogdan Tanjevic'in savunma sisteminde her zaman kilit oyuncular yer aldı. Milli Takım ilk yıllarda Fatih Solak'ı daha sonraları da Ömer Aşık'ı bu sistemde önemli roller verdi. Ama hafta sonu oynanacak maçta Ömer Aşık'ın olmaması belki de uzun yıllar sonra uzun rotasyonunda Fenerbahce ile başa baş bir mucadele edeceğimiz anlamına geliyor. Şu an için boyalı alanda sadece Oguz Savas ve Semih Erden ile etkili olmaya çalışacaklar. Hem Rasim hem de Preldzic de bu pozisyona ara ara kaysalarda daha cok dışardan oynayan oyuncular olduğundan Cevher Özer karşısında hem savunma da hem hucumda ustunluk sağlayacaklarını dusunmuyorum.

    Ama unutulmaması gereken bişey var o da tüm kısa oyuncuların uzun oyunculara yardıma gitmesidir. Geçen sene final serisinin 3. maçında Efes Pilsen ilk yarı boyunca pota altında üstünlük kuracağına inanıp nerede ise butun oyunları pota altında oynamıştı. Ama ilk yarı bittiğinde Ergin Ataman skorboard'a baktığında o pota altın da üstünlük kurduğun rakibin kısalarının hem savunma da hem de hucumda ki hareketli yardımlaşmalarından ötürü 37-28 lik skorla geride olduğu görüyordu. Ve belki de şampiyonluğu getiren serinin 2-0 dan 4-2'ye gelmesini sağlayan hamleyi gercekleştirdi Ergin Ataman, o da "Içeri de oynayamıyorsak artık dışardan oynanan oyun ve en önemlisi Adam Adama savunmadan vazgecip Alan Savunması gecilmesi." işte bu iki hamle Efes Pilsen'e geçen sezon şampiyonluğu getirdi. Peki bu hamleyi yapan başka bir takım hatırlıyormusun tabi ki Avrupa Basketbol Şampiyonasın da Slovenya takımı idi. Oyun ne zaman sıkışsa hem Efes Pilsen hem de Slovenya Milli Takımı'da Bogdan Tanjevic'in savunma sistemini bu iki hamle ile geçebilmeyi başardı.

    Yavaş yavaş maça geçecek olursak, Beşiktaş adına en kritik oyuncu tabiki Mire Chatman. Istediği zaman karşısında hangi guard olursa olsun çok rahat üstünlük kurabilecek bir oyuncu. Bu sefer karşısında sert savunmalara karşı direnci hemen düşebilen Green olacaktır. Hucumda ise Chatman'ı büyük bir ihtimal Ömer Onan ve Kinsey savunacaktır. Tarrence Kinsey gibi bir oyuncum olsun asla savunma da ve hucum da o pozisyonda endişe etmem. Kinsey çok beğendiğim oyunculardan biridir; savunması da hucumu da hep belli bir çizgide istikrarlı şekilde devam etmekte. Belki de Hido Cleveland'ı elemese idi şu anda Quicken Loans Arena 'da benchden kombinesi ile LeBron James ve Shaq'ı birlikte izliyor olabilirdi. Ama Engin Atsur'un varlığı işte bu nokta önem kazanıyor. Chatman'ın oyundan düştüğü anlarda aynı düzeyde makina işlemeye devam edecektir.

    Fenerbahce özellikle Lonny Baxter'ı ısındırmamak için bazen tam saha baskı bazen ikili yardımlar ile top aldırmamaya çalışacaklardır. Maçın ilk çeyreğinde Baxter eğer gününde olursa ve Oğuz'u faul problemine sokabilirse savunma da Fenerbahce'nin direncini en az 2-3 seviye aşağı indirebilir. Bu nokta da Cevher'e önemli rol düşüyor şahsi kanaatim Cevher'in çoğu pozisyonda dışarıya Semih'i çekmeli çunku Cevher, Semih'e göre bariz biçimde hız avantajı var zaten Semih'in en büyük dezavantajı savunma da ayaklarının yavaşlığı. Bu nedenle maçın başında Cevher ve Baxter, Oğuz ve Semih'e üstüklük kurmamaları için hiçbir neden yok.

    Buyük bir ihtimal iki takımda çift guard sistemi ile oynayacaklardır. Ama çift guard oynamaları iki takım için de farklı nedenlere dayanıyor; Kinsey-Greer veya Mrsic - Omer rotasyonlarını irdelersek neden Fenerbahce'nin en az sayı yiyen takımı olduğu anlayabiliriz. Hem Kinsey hem de Ömer Onan ligimizin en kaliteli dış savunmacıları. Diğer isim ise zaten Sinan Guler. Işte bu oyun sistemi yukarıda ki tez ile uyuşmuyor. Tanjevic'i yenen takımların ortak hamlesi neydi dışardan oynamak işte bu savunma rotasyonu sayesinde Fenerbahce'in yenilgi sayısı sadece iki. Bizim açımızdan değerlendirdiğimizde ise Newley'in yokluğu bu rotasyon içerisinde en büyük eksiklik. Engin - Chatman ikilisi de bence ligimizin en iyi guard ikililerinden biridir. Birbirlerini çok iyi tamamlıyorlar. Ama Fenerbahce'ye karşı Newley'in yokluğunda Haluk Yıldırım ve ara ara Kerem Ozkan şans bulacaktır. Ikisi de hucumda guvenilir eller degil. Oyun sıkıştığı anlarda eğer ki dışardan bir skorer çıkaramazsak Chatman'ın eline bakmaya başlarız ve korktugumuz basımıza gelir çunku Chatman tek başına Fenerbahce'ye karşı baş edemez.


    Burak Hoca pek zone savunma yaptırmayı sevmiyor. Ama bu maçta özellikle rakibin kaybettiği maçlara da baktığımızda kesinlikle gerekli. Cunku Bogdan Tanjevic cok tecrubeli bir koç eğer maçın başında Baxter ve Cevher ikilisi ile pota altında üstünlük sağlarsak 4 zone 1 adam adama savunmaya geçecektir. Yani Chatman'ı rakip alanda adam adama savunup diğer 4 oyuncuya alan savunması yaptıracaktır. Bunun da bir örneğini gormustuk o da yine Avrupa Basketbol Şampiyonasında Ispanya'ya karşı idi. Gasol kardeşler ve Garbajosa'ya karsı Tanjevic yine tecrubesi ile B planına geçip Rucky Rubio'yu bazen Kerem bazen de Sinan ile adam adama oynatıp diğer 4 oyuncuya alan savunması yaptırmıştı ve bu hamle işe yarayıp bize tarihi bir zafer yaşatmıştı.

    Bogdan Tanjevic bugüne kadar bütün hamlelere karşı bir hamlesi oldu tabi oyuncu kaliteleri baz alınarak ama yenildiği maçlarda tek ortak yan yapılan alan savunmalarına karşı performansları idi. Ikiye Uc alan savunmasına karşı Fenerbahce'nin zorlanacağını dusunuyorum. Cunku ne Semih'in orta mesafe şutu var ne de Oguz Savas'ın pas yeteneği var. Topu içerden yönlendirmek veya Semih'e alan yaratmak pek avantajlarına gelmeyecektir. Işte bu nokta da Preldzic ve Giricek'in gostereceği performans cok onemli. Atarlarsa çok büyük problem olur ama şutlar girmezse onların yavas yavas direnclerinin düşmesine neden olacaktır. Maç içinde 3 kritik nokta ele alınmalı; Alan Savunması, Chatman ve tabiki Ribaundlar ...

    19 Aralık 2009 Cumartesi

    Beşiktas Yabancı Tercihini Yaptı


    Beşiktas 5. ve son yabancı tercihini sıkıntı yaşadığı pozisyonlardan uzun savunmasında Rus oyuncu Fedor Likholitov'dan yana yaptı. Sezon başından bu yana karşılaşılan bütün zorlu maçlarda göze batan eksiklik hiç kuşku yok ki verilen hücum ribaundları idi. Hucum ribaundı diyince aklıma ilk olarak Murat Didin gelir. Kerem Tunceri'li sezonda inanılmaz bir performans sergilerken takım maç sırasında bir anda mola almıştı ve oyun tahtasına büyük harflerle RIBAUND yazarak tek tek tum oyunculara bu tahtayı göstermişti. Gerçekten basketbolda verilen hücum ribaundları çok büyük önem arz ediyor. Hem rakibine bir 24 saniye daha hücum hakkı veriyorsun hem de savunmanın direnci bir seviye daha düşüyor. Bunun en güzel örneğini Efes Pilsen maçında gördük.

    Ancak Fedor Likholitov tercihini iki açıdan irdelemek gerekir; Oncelikle hem 5.yabancı olarak takıma katılması demek ekstra 150 bin dolar demek hem de yaşanan maddi krizi de düşünürsek umarım takımın havası bozulmaz. Fedor Likholitov hiçbir zaman winner oyuncu olmadı her zaman rol oyuncusuydu. Ama takımda savunma yönünde bütün delikleri kapatan görevini en iyi şekilde yerine getiren oyuncuydu. Işte bu nokta da biraz düşünmek gerekir Beşiktas'ın oyun yapısı zaten hızlı hucumlara dayalı göze hoş gelen bir sistem Likholitov'dan savunma da ihtiyaç ne zaman olabilir rakip tempoyu dusurup sete set oynamaya başladığında olabilir peki o zaman sahada kimler olmalı; takımın lideri Chatman, pure sütor diyebileceğimiz Newley ve son olarak da takımda tek sırtı donuk oynayabilecek ve hucumda ise en iyi gucumuz olan Baxter. Ve bench de Fletcher'ın olduğunu düşünürsek rotasyon içerisinde Likholitov cok lüks duruyor. Çunku yerli oyuncularımız çok iyi değil Chatman ve Baxter bu takımın olmazsa olmazları. Ve uzun rotasyonunda 3 yabancı oyuncunun olması da dış oyuncuların da rotasyonda ki istikrarını bozabilir.

    Fedor Likholitov kariyerine Rusya'da değil NCAA'de Amerika'da başladı. Virginia Commonwealth 'da NCAA kariyerini geçirdi. Ncaa kariyeri belki de bütün kariyeri ile aynı paralellikte devam etti. Virginia Commonwealth'de 4 sene sonunda 7 sayı 5.4 ribaund istatistikleri tutturdu ki bu istatistikleri sadece 2 sezon geçebildi. (2006/07 sezonu 7.8 sayı 6.3 ribaund ve gecen sezon 10.7 sayı 5.2 ribaund)

    Rus oyuncu Fedor
    Likholitov Avrupa kariyerine ise Ncaa'in arka bahcesi olan Fransa liginde başladı. Ancak Strasbourg seruveni pek uzun sürmeyince Yunanistan'ın Aris takımına transfer oldu. Aris'de 2 sezon geçirirken 16 dakika ortalama ile 5.8 sayı 5 ribaund ortalamaları ile oynadı. Aris'de ki son sezonunda ise hem Yunanistan Kupasını hemde FIBA Champions Cup'ı kazanan takımda yer aldı. Alınan başırılı sonuçlardan sonra Rusya Milli Takımına kadar yükseldi. 2003 ve 2005 Avrupa Şampiyonalarında Rusya Milli Takım kadrosunda yer aldı. Milli Takımda da yine aynı rolu ustlenerek savunmada önemli katkılar vererek kariyerinin en iyi noktasına ulaştıktan sonra Rusya'nın Dinamo Moskova takımına transfer oldu. Rusya'da da 5 sezon boyunca 7 sayı 4.7 ribaund istatikleri ile oynadı. Ve bu sezon ise yeni transfer olduğu Unics Kazan'da sadece 6 maçta 7 dakika ortalama ile oynamıştı.

    Fedor Likholitov başta da belirttiğim gibi yerli oyuncularımızın istikrarlı performanslar vermemesinden ötürü başarımız yabancı oyunculara dayalı. Likholitov hamlesi demek rotasyonada değişikliğe gidilmesi demektir. Chatman - Baxter ikilisin özellikle hucumda vazgeçilmez olduğunu dusunursek Newley ve özellikle artık pota altında 3. yabancı konumuna gelen ve bu zamana kadar cok iyi katkı veren Fletcher'in sureleri git gide azalacağını dusunuyorum. Likholitov her ne kadar savunmada cok iyi verim sağlayacagını düşünsem de takımın hem hedefi hem de maddi durumu göz önünde bulunduğunda çok luks oldugunu dusnuyorum.


    4 Aralık 2009 Cuma