Geçtiğimiz yıl başarılı bir sezon geçiren ve Türkiye Basketbol Liginde Şampiyon olan ve Euroleague’de ise yarı finalin kapısından dönen Fenerbahçe Ülker’de sezonun bitmesi ile yaprak dökümü de başlamış oldu.
Önce James White ile yeni sezonda beraber olmayacaklarını açıkladılar ardından geçtiğimiz sezonun sonlarında takımın başarısında çok önemli katkıda bulunan Kinsey Cleveland ile ve son olarak da taraflı tarafsız herkes tarafından beğenilen oyun kurucusu Willie Solomon da Toronto ile sözleşme imzalayarak NBA’in yolunu tuttular.
En büyük kayıp hiç kuşkusuz Wille Solomon idi çünkü; Başarı eşittir Willie Solomon. Bu yadsınamaz bir gerçek! Kariyeri de bunu apaçık göstermekte. Avrupa kariyeri boyunca her sezon şampiyonluk kupası kaldırabilen yegane oyuncu da olması onun Avrupa basketbolunda ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösteriyordu.
Geçtiğimiz yazılarda bilgilendirdiğimiz gibi Green için kısa bir özet geçmek gerekirse; Türkiye'de 2006/2007 sezonunda Casa Ted Kolejliler'de forma giyen Marques Green normal sezonda 17.3 sayı, play-offlarda ise 14.6 sayı ortalama tutturmuştu.
Geçtiğimiz sezonu da İtalya'nın Air Avellino takımında geçiren Marques Green İtalya Kupası'nı kazanmasında da takımı adına önemli bir rol oynadı. İtalya Ligi'nde ise 13.1 sayı 6.5 asist ve 3.6 top çalma istatistikleri ile oynadı. 33.5 dakika ortalama ile oynayan Marques Green, İtalya Ligi'nde 17.7 Efficiency'e (Verimlilik) sahip bunu 40 dakikaya vurduğumuz da 21.1 gibi bir oran ortaya çıkıyor, bu da ligde takımı adına winner tarzı bir performans sergilediğini gösteriyor.
Madalyonun diğer yüzünden de bakarsak; yadsınamaz bir gerçek var ki o da son yıllarda Italya Basketbolun da ki düşüş ile beraber Italya liginde ki istatistiklerin pek bir güvenirliğinin olmaması bunun yanında ne Marques Green ne de Devin Smith hiçbir Euroleague tecrübesinin de olmaması kafalarda biraz olsun soru işareti uyandırıyor.
Açıkcası Solomon gittikten sonra Fenerbahçe Ülker'in ligi domine edebilecek bir oyuncu eksikliğini Giricek ile giderecektir. Giricek hiç kuşkusuz bu sezon Avrupa’nın en iyi şutorleri arasında yer alacaktır.
Bogdan Tanjevic Euroleague’de nasıl bir rotasyon sağlayacağı da merakla beklenmekte.
Şu anda en büyük soru işareti ise Solomon’dan sonra transfer edilen ve hiçbir Euroleague maçı tecrübesi olmayan Marques Green’in, Diamantidis, Papaolukas, Jasikevicuis gibi guardlar karşısında ilerleyen turlardaki performansı, Fenerbahçe Ülker’in de Euroleague'de ki kaderini belirleyecek.
Devin Smith’in böyle bir özelliğinin bulunmaması Giricek’in ise direncini oyun kurucu mevkiinde oynatarak düşürmek rakip takımın ekmeğine yağ sürmek gibi olur ama Preldzic bu role yavaş yavaş alıştığını da geçen sezonun sonlarına doğru gösterdi.
Türkiye Ligi'nde ise; 3+2 kuralını düşünürsek ve Ömer Aşık’ın da 2009 yılına kadar oynamayacağı varsayarsak, geçen sezon da olduğu gibi Vidmar istikrarsız bir görüntü çizerse önümüzde ki sezon uzun rotasyonunda ara ara sıkıntı çekebilirler.
Özellikle bu sezon Fenerbahçe Ülker’e karşı alan savunması yapan takım sayısı çok az olacak gibi çünkü hemen hemen bütün dış oyuncuların istikrarlı dış şutu bulunmakta. Bogdan Tanjevic’in geçen sezon birçok maçta takımı ipten alan Solmon gittikten sonra takımı nasıl yönlendireceği nasıl basketbol oynatacağı merak konusu olsa da Fenerbahçe Ülker bu sezon da Türkiye Ligin de finalin en büyük favoriler arasında yer alıyor.
http://www.ajansspor.com/yazarlar/ismailarslan/h/20080823/giricek_transferi_ve_fenerbahcedeki_son_olusum.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder