rss
twitter

    29 Ağustos 2008 Cuma

    Yeni Goruntusu ile Efes Pilsen 2009

     Sezona Ergin Ataman yönetiminde sil baştan başlayan Efes Pilsen, kadrosunu da yeni sezon öncesi büyük ölçüde yeniledi. Geçen sezon Beşiktaş Cola Turka ile çok başarılı bir sezon geçiren Ergin Ataman kendisi ile beraber büyük başarılar elde ettiği Sinan Güler, Kaya Peker ve Preston Shumpert’i de Efes Pilsen’e getirdi.

     

     

    Efes Pilsen tarihinde Euroleague’de Final Four yaptığı sezonlarda takımın başında hep Ergin Ataman vardı ve çalıştırdığı yıllarda başarıyı yakalarken yaptığı en kilit hamle her seferinde Avrupalı oyun kurucu transferi olmuştur. Bu sezonda tercihlerini geçmiş dönemde çok yüksek potansiyele sahip olan ve Avrupa’nın önemli şutorleri arasında gösterilen ancak yaşadığı sakatlıklardan sonra genç yaşta istikrar sorunu yaşayan Milos Vujanic’i tercih ederek kapattılar. Belki de Vujanic hamlesi ile beraber yapılan Engin Atsür hamlesi de daha bir anlam kazandı. Çünkü kolej kariyerinde Kirk Hinrich gibi bir guard olması beklenen Engin takımı çok iyi yönetebilmesi ve bunun yanında basketbol IQ sunun çok iyi olması ile biliniyor. Bu doğrultuda Engin ile Vujanic i beraber oynatarak rakiplerinin savunma konsantresini pas alışverişini azaltmaya yönelik olmasını sağlayabilir.

     

    Bütün yabancılarını yollayan Efes Pilsen’de dış rotasyonda Charles Smith,Bootsy Thornton, Sinan Güler,Preston Shumpert ve kadrolarında bulunan Mustafa Abi ve Cenk Akyol ile sezona giriş yapıyorlar. Bu isimler arasında Cenk Akyol ve Mustafa Abi rotasyon dışında kalabilecek gibi gözukuyor. Hem Ender Arslan’ın da varlığı düşünülürse ara ara Vujanic’i iki numaraya kaydırıldığında rotasyon içerisinde yabancı oyunculardan birinin de verimliliği düşük olabilir. Charles Smith daha çok kendi şutunu yaratabilen çok iyi bir şutor , Preston Shumpert’de Charles Smith kadar olmasa da geçen sezon oyununa çok şey katan ve savunmasını da standart düzeye getirebildi.

    Ancak ne Thornton kadar sert ne de Smith kadar iyi bir şutor olmaması rotasyon içerisinde süre olarak onu bu iki oyuncunun arkasında bırakıyor. Ergin Ataman sistem içerisinde daha çok kısa oyuncuların içeriye driveları ile savunma konsantresini dağıtıp veya oyun başında uzunları kullanarak rakip uzunların dirençlerini düşürüp dışarıda ki oyuncuları aktif olarak kullanmaya çalışır.

    Euroleague’de ki hedefler ve lig de ki beklentileri baz alırsak uzun maratonda Smith 33 yaşında olması Thornton ‘ın da istikrarlı bir şutu olmaması dolasıyla Shumpert’in sezon boyunca göstereceği performans takımın başarıya ulaşabilmesi için kilit nokta olacaktır. 

    Son olarak transfer edilen Mario Kasun daha önce Nba de Orlando Magic’de forma giymişti. Nba’de 28 maçta 2.9 sayı, 2.1 ribaund ortalamaları ile oynadıktan sonra Barcelona ile 2006 yılında 3 yıllık sözleşme imzaladı. Ancak yaşadığı sakatlıklardan sonra geldiği Barcelona da bir turlu beklentileri karşılayamamış. Gecen sezon 31 maçta 15 dakika ortalama süre alarak 8 sayı 3.3 ribaund ortalamaları tutturdu. Almanya’da şimdi Murat Didin’in çalıştırdığı Opel Skyliners’da 2003-04 sezonunda ULEB CUP’da 10 maçta 13.6 sayı, 8.8 ribaund ortalamaları ile mücadele eden Kasun Avrupa’da ise Alman Ligi takımlarından RheinEnergie Koln, Hırvatistan’da Zrinjevac Zagreb ve Gorica takımlarında da formaları giymişti. Aslında Mario Kasun daha çok Milli Takım kariyeri ile biliniyor. 2005 Avrupa Şampiyonası’nda Hırvatistan takımı ile 11.4 sayı, 6 ribaund ortalamaları ile mücadele ederek Avrupa piyasasında bir anda hit olmasını sağlamıştı ve Avrupa’da Barcelona’ya transfer olmuştu. Ancak hiçbir zaman Avrupa kariyeri Milli Takım’da gösterdiği performans gibi olmadı. 

      Uzun rotasyonunda diğer bir transfer ise Yunan Milli Takım kaptanlığını da yapmış tam bir görev adamı ve her koçun isteyebileceği oyunculardan olan Michalis Kakiouzis transfer edildi. Aslında Efes Pilsen’e uzun zamandır böyle dışarıdan istikrarlı şutu olan bir uzun transferi edilmemişti. Belki de bu sezon ki en iyi transferleri de olabilir çünkü; Kakiouzis’ in varlığı Kasun,Kaya Peker ve Kerem Gönlüm’ün çok üst seviyede bir performans sergilemesine yardımcı olabilir. Kakiouzis’in savunmacısını her zaman dışarı çekmesi ile içeride diğer uzunlara çok rahat hareket alanı bırakmasını sağlayacaktır. Kasun,Kaya ve Kerem gibi sert içeriyi çok rahat domine edebilecek uzunlar da olduğu surece her daim Kakiouzis’in varlığı takım için çok olumlu yansıyacaktır. 

      Ergin Ataman yine istediği ve kendi sistemi içerisinde gerektiği zaman sert, tam saha baskı yapabilecek, gerektiği zaman içerde çok rahat skor bulabileceği ve en önemlisi gerektiği zaman dışarıdan da kalburüstü şutorlere sahip bir takım kurdu. Ergin Ataman’lı yeni görüntüsü ile Efes Pilsen takımı bu sezon hedeflerine ulaşabilecek hem başarılı bir koça hem de her türlü sistem içerisinde yer alabilecek bir kadroya sahipler …

    http://www.ajansspor.com/yazarlar/ismailarslan/h/20080829/yeni_goruntusu_ile_efes_pilsen_2009.html

    27 Ağustos 2008 Çarşamba

    Shumpert'in Bonservis Sorunsalı


    Geçen sezon Beşiktaş Cola Turka'da harika bir sezon geçiren ve takımının hem Uleb Cup da ki başarısında hem de Beko Basketbol Ligi'nde ki normal sezon liderliğinde önemli pay sahibi olan Preston Shumpert Efes Pilsen ile 2 yıllık anlaşma imzalandığı belirtilmişti.

    Ancak Shumpert'in sözleşmesinde de yer aldığı gibi Türkiye Liginde bir takımda oynaması için Efes Pilsen'in Beşiktaş klubune 325 bin dolar bonservis parası ödemek zorunda olduğu biliniyordu.

    Geçtiğimiz günlerde  Efes Pilsen'in daha önce anlaştığı oyuncu Preston Shumpert'i sağlık kontrolunden geçirdiği ve basına da bonservis krizi çözüldüğü bilgisi yansıdı. 

    Ancak hala Efes Pilsen'in Beşiktaş Klubune bonservis ücretini ödemediği öğrenildi. Ve ödemediği sürece dePreston Shumpert'e Türkiye Basketbol Federasyonu lisansı çıkartılamayacağı ve ligde de oynayamayacağı düşünülürse, bonservis ücreti ödenmediği takdirde Efes Pilsen Shumpert'den sadece Euroleague'de yararlanacak ..

    http://www.ajansspor.com/basketbol/tbl/h/20080827/shumpertin_bonservis_sorunsali.html

    23 Ağustos 2008 Cumartesi

    Giricek Transferi ve Fenerbahce'de ki Son Olusum


    Geçtiğimiz yıl başarılı bir sezon geçiren ve Türkiye Basketbol Liginde Şampiyon olan ve Euroleague’de ise yarı finalin kapısından dönen Fenerbahçe Ülker’de sezonun bitmesi ile yaprak dökümü de başlamış oldu. 

    Önce James White ile yeni sezonda beraber olmayacaklarını açıkladılar ardından geçtiğimiz sezonun sonlarında takımın başarısında çok önemli katkıda bulunan Kinsey Cleveland ile ve son olarak da taraflı tarafsız herkes tarafından beğenilen oyun kurucusu Willie Solomon da Toronto ile sözleşme imzalayarak NBA’in yolunu tuttular. 

    En büyük kayıp hiç kuşkusuz Wille Solomon idi çünkü; Başarı eşittir Willie Solomon. Bu yadsınamaz bir gerçek! Kariyeri de bunu apaçık göstermekte. Avrupa kariyeri boyunca her sezon şampiyonluk kupası kaldırabilen yegane oyuncu da olması onun Avrupa basketbolunda ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösteriyordu. 

    Bogdan Tanjevic yönetiminde Fenerbahçe Ülker Willie Solomon’un yerine oyun kurucu mevkine Marques Green’i ve James White’ın yerine de Devin Smith’i transfer ederek ilk transferlerini gerçekleştirdi. 
    Geçtiğimiz yazılarda bilgilendirdiğimiz gibi Green için kısa bir özet geçmek gerekirse; Türkiye'de 2006/2007 sezonunda Casa Ted Kolejliler'de forma giyen Marques Green normal sezonda 17.3 sayı, play-offlarda ise 14.6 sayı ortalama tutturmuştu. 

    Geçtiğimiz sezonu da İtalya'nın Air Avellino takımında geçiren Marques Green İtalya Kupası'nı kazanmasında da takımı adına önemli bir rol oynadı. İtalya Ligi'nde ise 13.1 sayı 6.5 asist ve 3.6 top çalma istatistikleri ile oynadı. 33.5 dakika ortalama ile oynayan Marques Green, İtalya Ligi'nde 17.7 Efficiency'e (Verimlilik) sahip bunu 40 dakikaya vurduğumuz da 21.1 gibi bir oran ortaya çıkıyor, bu da ligde takımı adına winner tarzı bir performans sergilediğini gösteriyor. 

    Pozisyon bilgisi baz alındığında ise; ligde ortalama 12.6 ortalama ile farklı set içerisinde yer alan olan Marques Green'in takımı adına set içerisinde yüzde 77 gibi yüksek bir orana sahip olması da başarılı olduğunu gösteriyor. 

    Madalyonun diğer yüzünden de bakarsak; yadsınamaz bir gerçek var ki o da son yıllarda Italya Basketbolun da ki düşüş ile beraber Italya liginde ki istatistiklerin pek bir güvenirliğinin olmaması bunun yanında ne Marques Green ne de Devin Smith hiçbir Euroleague tecrübesinin de olmaması kafalarda biraz olsun soru işareti uyandırıyor. 



    Yeni transferlerin ardından takımda Solomon gibi ligi domine edebilecek bir oyuncu eksikliği çekildiği gözükmekte idi ve Türkiye’de ilk kez Ajansspor’da şahsım tarafından açıklanan Gordan Giricek transferi gerçekleşti. 

    Açıkcası Solomon gittikten sonra Fenerbahçe Ülker'in ligi domine edebilecek bir oyuncu eksikliğini Giricek ile giderecektir. Giricek hiç kuşkusuz bu sezon Avrupa’nın en iyi şutorleri arasında yer alacaktır. 

    Bogdan Tanjevic Euroleague’de nasıl bir rotasyon sağlayacağı da merakla beklenmekte. 
    Şu anda en büyük soru işareti ise Solomon’dan sonra transfer edilen ve hiçbir Euroleague maçı tecrübesi olmayan Marques Green’in, Diamantidis, Papaolukas, Jasikevicuis gibi guardlar karşısında ilerleyen turlardaki performansı, Fenerbahçe Ülker’in de Euroleague'de ki kaderini belirleyecek. 

    Aslında Tanjevic ara ara denediği oyun kurucusuz sistemini de bu sezon devam ettirirse ki Milli Takımda da bunu sıkça deniyor, bu düzende yalnızca Preldzic bu rolü üstlenebilir. 

    Devin Smith’in böyle bir özelliğinin bulunmaması Giricek’in ise direncini oyun kurucu mevkiinde oynatarak düşürmek rakip takımın ekmeğine yağ sürmek gibi olur ama Preldzic bu role yavaş yavaş alıştığını da geçen sezonun sonlarına doğru gösterdi. 

    Türkiye Ligi'nde ise; 3+2 kuralını düşünürsek ve Ömer Aşık’ın da 2009 yılına kadar oynamayacağı varsayarsak, geçen sezon da olduğu gibi Vidmar istikrarsız bir görüntü çizerse önümüzde ki sezon uzun rotasyonunda ara ara sıkıntı çekebilirler. 

    Gerci bunu da Preldzic’i 4 numaraya çekerek giderebilirler. Dış rotasyonda zaten Türkiye’nin en etkili oluşumuna sahip olan Fenerbahçe Ülker’de Ömer Onan, Damir Mrsic, Emir Preldzic, Devin Smith, Gordan Giricek ve takıma yeni katılan Serhat Çetin ile her türlü savunma çeşidine karşı önlem alabilecek hamleler yapabilecek bir rotasyona sahipler. 

    Özellikle bu sezon Fenerbahçe Ülker’e karşı alan savunması yapan takım sayısı çok az olacak gibi çünkü hemen hemen bütün dış oyuncuların istikrarlı dış şutu bulunmakta. Bogdan Tanjevic’in geçen sezon birçok maçta takımı ipten alan Solmon gittikten sonra takımı nasıl yönlendireceği nasıl basketbol oynatacağı merak konusu olsa da Fenerbahçe Ülker bu sezon da Türkiye Ligin de finalin en büyük favoriler arasında yer alıyor.


    http://www.ajansspor.com/yazarlar/ismailarslan/h/20080823/giricek_transferi_ve_fenerbahcedeki_son_olusum.html

    22 Ağustos 2008 Cuma

    Paha Bicilemez; Elvan Abeylegesse #8 ~ Pekin 2008


    Olimpiyatları'nda 10 bin metrede gümüş madalya kazandıran, gururumuz Elvan Abeylegesse 5 bin metre finalinde de 2. olarak 2. gümüş madalyasını kazandı. 10 bin metrenin birincisi Tirunesh Dibaba, 5 bin metrede de Etiyoplalıların taktiği ile kazanmasını bildi. Ama Elvan nasıl yarıştır oyle son 400 metre attıgı depar ustune ustluk son cabası gayreti yani tek cumle ile Helal Olsun Elvan Abeylegesse ! Ozellikle son tura 3. sırada giren Abeylegesse, yaptığı atakla 15.42.74'lük derecesiyle 2. sırada yer alarak, Türkiye'ye oyunlarda 2. gümüş madalyayı kazandırdı. ilk defa bir Turk sporcu Olimpiyatlar da 2 madalya birden kazanıyor.  Bu mac için en guzel yorumda bence eksisozlukde azuth nickli arkadaştan gelmiş;

    Türkiye'nin olimpiyat reklam fiyaskosu = 1.4 milyon dolar 
    gümüs madalyaya verilen ödül = 1500 cumhuriyet altını 
    pekin olimpiyatlarinin çin'e maliyeti = 42 milyar dolar

    Elvan'in yarış sonrasi gülüşü = paha biçilmez...


    Tebrikler Yakup Kılıc #7 ~ Pekin 2008


    Olimpiyatlar da bugun de gunu madalya ile açtık. Erkekler Boks kategorisinde ülkemizi 57 kg'da temsil eden Yakup Kılıç, yarı finalde karşılaştığı Ukraynalı rakibi Dunya ikincisi Vasily Lomachenko karşısında çok zorlanarak 10-1 gibi bir skorla ringten yenik ayrıldı  ve bronz madalya kazandı.  Tebrikler Yakup Kılıc' a farklı bir branşta bayrağımızı dalgalandırdıgı için ...

    Kura Şansızlığı # Bahri Tanrıkulu ~ Pekin 2008


          Tekvando da beklenen karşılaşma gercekleşti ve Turkiye' nin yetiştirdiği önemli tekvandoculardan olan  Bahri Tanrıkulu 2004 Atina Olimpiyatları'nın finalinde yenildiği ABD'li Steven Lopez e kaybederek  final şansını rakibinin de ceyrek finalde yenilmesi ile de madalya şansını yitirdi.

          Cok buyuk çekişmeye sahne olan mucadele de ilk raundda mesafe kontrolünü çok iyi yaparak rakibine teknik yapma imkanı vermeyen Bahri Tanrıkulu raundu 0-0 tamamladı. İkinci raundda da kontrollü oyununu sürdüren Tanrıkulu, son saniyelerde rakibinin karın bölgesine yaptığı vuruşla puan aldı ve bu raundu 1-0 önde geçti. Bahri Tanrıkulu, son raundun ilk saniyelerinde başına aldığı darbeyle 2-1 yenik duruma düşse de rakibinin ceza puanı almasıyla skor 1-1 oldu. Fakat raundun son 1 dakikalık bölümünde üstünlüğü ele geçiren ABD'li tekvandocu, arka arkaya 2 sayı alırken, rakibine faullü vuruş yapan Bahri Tanrıkulu da 1 ceza puanı aldı. Böylece ABD'li Steven Lopez müsabakadan 3-0 galip ayrıldı. Ne diyelim sağlık olsun Kura Şansızlığı bu olsa gerek ...

    Bom-Bom "Bobo" Totenham Yolunda !



        Sene başından beri ha gitti ha gidecek denilen ama kendisinin her roportajında burada mutlu oldugunda ve Beşiktaş da kalmak istediği iafe eden Bobo' nun son taliplisi de Ingiltere' nin guclu kadrolarına sahip takımlarından Totenham klubu oldu. Yerel basın dışında dun de ulusal basına da yansıyan haberde Totenham klubu Besiktas' a 5 ile 6 milyon pound arası bir teklifte bulundugunu Bobo' ya da 4 yıllık bir teklif yaptıkları belirtildi.

       

    Hatta şimdiden Totenham forumlarında bile Bobo' ya lakap bile bulunmus "Bom-bom Bobo" . Forumlarında sadece Besiktas forması ile 84 macta attıgı 54 gol istatistiği ve Liverpool a attıgı gol konuşulmakta.  Ilginc olan da boyle bir istatistiğe sahip bir oyuncu su anda sanki yollanmak isteniyor gibi bir hava oluşması en kotu yanı ise bu denli vitrin yapmış Milli Takım kapısı aşındıran Bobo' nun da Beşiktaş' ı benimsemesi ve ayrılmak istememesi.  Ancak bu oluşum oldugu surece Bobo' nun Totenham'a gitmesini isterim cunku burada kalırsa daha cok ugraşırlar Bobo ile hem artık o bizden biri gibi orada atacagı gollerle bizi de gururlandırıcaktır.  Son olarak olurda transfer gercekleşirse Work Permit yani Iş Iznı sorunu karşına çıkacagı da aşikar . Ama her ne olursa olsun ilk geldiği gunu hatırlıyorumda yazılanlar çizilenler filan helal olsun Bobo' ya bir oyuncu işte boyle kendini geliştirmeli...

    21 Ağustos 2008 Perşembe

    Azim, Cesaret, Basarı || Zamanı Geldi ;Bahri Tanrıkulu ~ Pekin 2008


        Turkiye' de Tekvando deyince artık akla ilk gelen isim Bahri Tanrıkulu, özellikle 2004 Atina Olimpiyatlar da sakat sakat hatta tam 11 defa omzunun cıkmasına ragmen final oynamıştı. Azmi, cesareti oyun disiplini ile tum sporseverlerin gonlunde taht kurmustu. Ancak finalde ABD lı rakibine kaybetmişti.  Ve yarın karşısında yine gecen sene finalde kaybettiği ABD lı ile bu sefer daha ilk turda karşılaşacak. Erken final dedikleri bu olsa gerek. Hadi Bahri Tanrıkulu Tum Kalbimiz Seninle ...

    Bahri Tanrıkulunun Basarıları;

    Vikipedi;

    2004 Yaz Olimpiyatları'nda tekvando 80 kg'da finale kadar yükseldi. Ancak finaldeki ABD'ki rakibi Steven Lopez'e yenilip Olimpiyat ikincisi oldu. Ayrıca Bahri Tanrıkulu 1997 İtalya Turnuvası'nda Büyük Erkeklerde ikinci, 1998 yılında Hollanda'da düzenlenen Avrupa Şampiyonasında üçüncü, İspanya'da yapılan İspanya Turnuvasında ikinci (genç) büyüklerde üçüncü, 1999 Kanada'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda 2. (büyükler) 2000 yılında Yunanistan'da yapılan Avrupa Şampiyonası'nda birinci, Kore'de yapılan Kore Turnuvası'nda birinci, 2001 Dünya Şampiyonu, 2002 Avrupa Şampiyonu ve Dünya Kupası ikincisi oldu. 2007'de Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenen Dünya Tekvando Şampiyonası'nda erkekler 84 kiloda dünya şampiyonu oldu. Bahri Tanrıkulu spor hayatını halen İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da devam etmektedir. Bahri Tanrıkulu ayrıca 2007'de Çin Bejing'de yapılan Dünya Şampiyonası'nda 84 kg'da dünya şampiyonluğunu elde etmiştir. Pek çok maça sakat çıkıp kazanmıştır.

    Daha Ne Denilebilir ki; Senna Hayırlı Olsun ....


    Bugun Fenerbahce Spor Klubu resmi sitesinden şoyle bir açıklama gelmiş;

     
    "Dün tarihli pek çok gazetede yer alan bazı haberlerde başkanımız Sayın Aziz Yıldırım'ın, Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda delegeler ile yaptığı sohbette, "Senna için kulübü 24 milyon Euro istiyor, bu yüzden alacağımız isim o değil" şeklinde konuştuğu iddia edilmektedir. 
    Bu haberler doğru değildir. Sayın Başkan'ımızın bu konu ile ilgili kesinlikle bu şekilde bir diyalogu olmamıştır"

    Bu açıklama ile beraber artık Senna hem Fenerbahce' ye hem de Turk futboluna hayırlı olsun diyebiliriz. Fenerbahce acısından bence cok pahalı olsada cok verimli olacagı kesin. Ispanya yı geçtim Tum Avrupa 'da en begendiğim on liberolarından biridir. Aragones - Senna - Emre - Guiza açıkcası Aziz Yıldırım klubu bu noktaya getirmesi ile buyuk bir tebriği hakediyor ...

    Marca ya gore de 20 milyon euro bonservis bedeli konuşulmakta;

    http://www.marca.com/edicion/marca/futbol/1a_division/villarreal/es/desarrollo/1156429.html



    Branş Dediğin Boyle Olur; Tekvando #5-6 ~ Pekin 2008


        Olimpiyatlar' da yavaş yavaş madalyalarının sayısı artmaya basladı. Aslında Olimpiyatların başında Tanrıkulu kardeşler dışında madalya fazla beklenmeyen tekvando dalında erkekler 68 kiloda mücadele eden Türk sporcu Servet Tazegül, bronz madalya için çıktığı repesaj müsabakasında Perulu rakibi Peter Lopez'i 1-0 mağlup ederek bronz madalyaya ulaştı. 

         Bununla birlikte madalya beklenen kişilerden 57 kiloda Azize Tanrıkulu, gümüş madalya kazanmayı bildi. Azize Tanrıkulu Malezyalı Teo Elaine'yi 7-4 çeyrek final müsabakasında da ABD'li Diana Lopez'i, uzatma raundunda aldığı puanla 2-1 yendi. Tanrıkulu, yarı finalde ise Hırvat Martina Zubciç karşısında oldukça zorlanmasına karşın 5-3 galip gelmeyi bildi ve finale yükseldi. Finalde ise Güney Koreli Suejong Lim ile karşılaştı. Cok buyuk çekişmeye sahne alan final macında son saniyelerde Güney Koreli sporcunun aldıgı puan ile müsabakadan da 1-0 galip ayrıldı. Boylelikle Azize de gumus madalya kazanmış oldu. Darısı abisinin basına umarım Olimpiyatlarda ki ikinci altınımızı bu branşta kazanırız.

    20 Ağustos 2008 Çarşamba

    Phelps-Isinbayeva Bahane Tek Efsane ;Usain Bolt ~ Pekin 2008


    Usian Bolt az once biten 200m yarışında kırılmaz denilen rekoru 19.30 luk derecesi ile ( 19.30 saniye ya yok boyle bir derece) kırarak altın madalyaya ulaştı. Tarih oyle değil boyle yazılır der gibi. Hiç kuşkusuz tarihin en iyi atletidir benim gozumde ...

    Ister Mısın 19 un altına Insin # Usain Bolt 200m ~ Pekin 2008


    Olimpiyatlar da artık yavas yavas heyecan da sona dogru yaklaşırken herkes Usain Bolt' u yani 200 metre yarışını bekliyor. 100 metre de sonlara dogru şov yapmasına ragmen rekor kıran Bolt' un son gunler de tek tartışılan konu Bolt ' un 19 saniyenin altına inip inmeyeceği yarı finalde nerde ise sallana sallana finale kalan Bolt' un 200 metre finali heyecanla bekleniyor cunku onu izlemek farklı bir zevk.

    Sonunda Altın; Helal Olsun Ramazan ~ #4 Pekin 2008


        Olimpiyatlar da sure gelen başarısızlıklardan sonra önce Elvan ' ın başarısının ardından bugün de Serbest Güreş Milli Takımı'ndan 66 kiloda güreşen Ramazan Şahin altın madalya alarak Olimpiyatlar da ki ilk altın madalyamızı genel olarak da 4. madalyamızı kazandı. 

        İlk turu maç yapmadan geçen Avrupa ve Dünya Şampiyonu Ramazan Şahin, 2. turda Kübalı Geandry Garzon'u 2-0 (1-0/7-4), çeyrek finalde İranlı Mehdi Taghavi'yi 2-0 (3-0/1-0), yarı finalde Gürcü Otar Tushushvili'yi 2-0 (1-0/1-1) yenerek finale yükseldi. Final de Ukrayna lı rakibi Andriy Stadnik ile büyük çekişmeye sahne olan maçta son periyot da kazandıgı teknik puanlarının fazla olması ile 3-1 kazanarak altın madalya kazandı. Bu kotu gecen olimpiyatlarda önemli bir madalya alan Ramazan dan sonra tekvando da yarışacak olan Tanrıkulu kardeşlerden de altın bekliyorum umarım altın sayımız her gecen gun artar başarısız gecen Olimpiyatlar da ufak da olsa bize bu tur mutluluklar yaşatırlar...



    Galatasaray' da Hedef ; Mutlu Akpınar


         Kurduğu guclu kadro ile şampiyonlugu hedefleyen Galatasaray' da Tufan Ersoz ' un sakatlanmasından sonra dış rotasyonda yerli olarak ellerinde sadece Murat Kaya ve Erdem Turetken' in kalmasından sonra yerli arayışlarına başlayan Galatasaray' da gecen ay içerisinde acıklanan ve ana sponsorlarından biri olacak olan Turk Telekom un basketbol takımından Mutlu Akpınar için kiralamak için girişimde bulunma ihtimali konuşulmakta. Açıkcası Turk Telekom da Blakney, Winston, Serkan Erdogan ve Barıs Ermis transferlerinden sonra bide Ercument Hoca nın cift guard lı bir sistemle de oynadıgını dusunursek Tutku - Serkan- Winston - Bekir - Barış ın arkasında sure alması zor gozuken Mutlu Akpınar'ın Galatasaray' a transferi hiç de uzak bir ihtimal gibi durmuyor. Boyle bir girişimde bulunulması halinde kariyeri açısında M.Akpınar için de yararlı bir surec olabilir.

    19 Ağustos 2008 Salı

    Asisttime ' dan Al Haberi #6 ~ Giricek Fenerbahce de


    Bu kadar da pes demeyin Asistime ı izlemeyi devam edin :)

    Gordan Giricek F.Bahçe Ülker'de!

    Türkiye'de ilk olarak İsmail Arslan haber orjinli olarak Ajansspor'da duyurulan Gordan Giricek transferi nihayet gerçekleşti ve Hırvat yıldızın Beko Basketbol Ligi'nin iddialı takımı Fenerbahçe Ülker ile 1+1 yıllık anlaştığı sarı lacivertlilerin resmi yayın organı FB TV'de duyuruldu.


    İsmail ARSLAN / AJANSSPOR 

    Tüm spor medyasının futbol takımına transfer beklediği Fenerbahçe bombayı baskette patlattı. Geçen sezon Euro League'de "Final Four"un kapısından dönen sarı lacivertliler NBA'in tecrübeli şutörlerinden Hırvat Gordan Giricek'i kadrosuna dahil etti. 

    Sarı lacivertlilerin resmi yayın organı FB TV de haberi doğruladı ve Gordan Giricek ile 2 yıllık sözleşme imzalandığını duyurdu. 

    NBA'de son olarak Phoenix Suns forması giyen Hırvat şutör Gordan Giricek yerel basın organı sportskenovosti.hr'ye yaptığı açıklamada Fenerbahçe Ülker ile 1+1 yıllığına anlaştığını duyurdu. 

    Solomon gittikten sonra Fenerbahce Ülker'in ligi domine edebilecek bir oyuncu eksikliğini Giricek ile giderebileceği söylenebilir. 

    Giricek, 1999 NBA Draftında 2. tur 40. sırada Dallas Mavericks takımı tarafından seçildi ancak Draft gecesi Leon Smith ile draft edilerek haklarını San Antonio Spurs'e geçmişti. 

    Seçilmesine rağmen Avrupa'da tecrübe edinmek için 2 sezon Cibona Zagrepte bir sezon da CSKA Moskova'da oynayan Giricek Nba kariyerini 2002/2003 sezonunda Memphis Grizzlies ile başladı. 

    NBA'de ilk sezonunda başarılı bir sezon geçiren Giricek Mempshis kariyerinde 49 maçın 35 inde ilk beş başlayarak 24.2 dk ortalama ile 11.2 sayı ortalamaları tutturarak iyi bir Nba başlangıcı yaptı. Ancak sezon sonuna dogru Drew Gooden ile birlikte Mike Miller, Ryan Humphrey ve birinci ile ikinci tur draft haklarına karşılık Orlando Magic'e takas oldu. 

    Orlando'da sezon sonuna kadar 27 maç oynayıp kariyerinin en iyi rakamlara ulaşan Giricek sezonu 14.3 sayı 4.8 ribaund 2.5 asist ortalamaları ile tamamladı. 

    Ancak Gordon Giricek'i nasıl başlarsan öyle gidersin sözü gibi Draft da seçildiği gece de takas olması ile başlayan kendisi için takas serüveni yine devam etmiş ve Orlando'da ikinci sezonu tamamlamadan DeShawn Stevenson karşılığında Utah Jazz'a takas edildi. 

    Utah Jazz'da geçen 3.5 sezonda hep takım içerisinde rolu tamamlayıcı skorer olan ve oyuna genellikle benchte başlayan ve oyun sıkıştığında takıma verim sağlaması beklenen Giricek bu rolu cok iyi benimseyerek 3.5 senelik Utah kariyerinde son sezonunda Charlotte Bobcats maçında bir pozisyonda kötü pas verdiği için koç Jerry Sloan'ın gazabına uğrayan ve tartışan Giricek 1-2 haftaya kalmadan Krover karşılığında Philadelphia 76ers'a takas edildi ve Nba'de 4. takasını gercekleştirmiş oldu. 

    Ancak Philadelphia'da da 12 maç sonunda takımdan gönderildiği açıklandı. NBA'de son demlerini de Phoneix Suns'da yaşayan Giricek, 6 sezonda 5 ayrı takımda ortalama 9.6 sayı 2.5 ribaund ve 1.5 asist ortalamaları tutturdu. 

    http://www.ajansspor.com/basketbol/tbl/h/20080819/gordan_giricek_fbahce_ulkerde.html

    Asisttime dan Al Haberi#6

    Asisttime dan Al Haberi # 5

    Asisttime' dan Al Haberi #4

    Asisttime' dan Al Haberi #3

    Asisttime' dan Al Haberi # 2

    Asisttime ' dan Al Haberi #1



    Yine,Yeni,Yeniden; Yelena Isinbayeva ~ Pekin 2008



    Her katıldığı yarışmada sırıkla yüksek atlama branşın da kendi rekorunu birer santim geçmeyi başaran 26 yaşındaki Rus Yelena İsinbayeva Pekin'de de geleneğini bozmadı ve 5.05 metrelik atlayışıyla dünya rekoru kırarak   altın madalya elde etti. İsinbayeva, eski rekoru 29 Temmuz 2008'de Monaco'da 5.04 metreyle kırmıştı.

    18 Ağustos 2008 Pazartesi

    Giricek Iddiası

       Fenerbahce Ulker Sube Direktoru Nedim Karakaş bir televizyon programında yaptığı bilgilendirmede Avrupa kökenli 6 yıllık Nba kariyeri olan bir oyuncu ile görüştüklerini ifade etti. Nba de Free Agent durumunda bulunan ve tarifine uygun tek oyuncu olan Giricek daha önce de Rusya nın Triump Moskova takımı ile anlaşmak üzere olduğu belirtilmişti.  Bakalım bu transfer yarışı sonunda Giricek hangi takımın yolunu tutacak. Aslında Solomon gittikten sonra Fenerbahce Ulker in ligi domine edebilecek bir oyuncu eksikliğini Giricek ile giderebileceği söylenebilir.

        1999 Nba Draftında 2. tur 40. sırada Dallas Mavericks takımı tarafından seçildi ancak Draft gecesi Leon Smith ile draft edilerek haklarını San Antonio Spurs' e geçmişti. Seçilmesine rağmen Avrupa' da tecrube edinmek için 2 sezon Cibona Zagrepte bir sezon da CSKA Moskova'da oynayan Giricek Nba kariyerini 2002/2003 sezonunda Memphis Grizzlies ile başladı. Nba' de ilk sezonunda başarılı bir sezon geçiren Giricek Mempshis kariyerinde 49 maçın 35 inde ilk beş başlayarak 24.2 dk ortalama ile 11.2 sayı ortalamaları tutturarak iyi bir Nba başlangıcı yaptı. Ancak sezon sonuna dogru Drew Gooden ile birlikte Mike Miller, Ryan Humphrey ve birinci ile ikinci tur draft haklarına karşılık Orlando Magic' e takas oldu. Orlando' da sezon sonuna kadar 27 maç oynayıp kariyerinin en iyi rakamlara ulaşan Giricek sezonu 14.3 sayı 4.8 ribaund 2.5 asist ortalamaları ile tamamladı. 

        Ancak Gordon Giricek'i nasıl başlarsan öyle gidersin sözü gibi Draft da seçildiği gece de takas olması ile başlayan kendisi için takas serüveni yine devam etmiş ve Orlando ' da ikinci sezonu tamamlamadan DeShawn Stevenson karşılığında Utah Jazz ' a takas edildi.  Utah Jazz' da geçen 3.5 sezonda hep takım içerisinde rolu tamamlayıcı skorer olan ve oyuna genellikle benchte başlayan ve oyun sıkıştığında takıma verim sağlaması beklenen Giricek bu rolu cok iyi benimseyerek 3.5 senelik Utah kariyerinde son sezonunda Charlotte Bobcats macında bir pozisyonda kötü pas verdiği için koç Jerry Sloan' ın gazabına uğrayan ve tartışan Giricek 1-2 haftaya kalmadan Krover karşılığında Philadelphia 76ers ' a takas edildi. Ve Nba ' de 4. takasını gercekleştirmiş oldu. Ancak Philadelphia' da da 12 maç sonunda takımdan gönderildiği açıklandı. Nba de son demlerini de Phoneix Suns' da yaşayan Giricek Nba de 6 sezonda 5 ayrı takımda ortalama 9.6 sayı 2.5 ribaund ve 1.5 asist ortalamaları tutturdu ..

    http://www.ajansspor.com/basketbol/tbl/h/20080818/giricek_iddiasi.html

    Asisttime'dan Al Haberi #5 ; ~ Kezman PSG ' de


    Daha önce belirttiğimiz gibi Kezman PSG' ye transfer oldu.  Bakalım Paris' de Kezman' ı neler bekliyor olacak. Artık bugün yarın Senna yı da açıklarlar ...

    Asisttime dan Al Haberi # 5

    Asisttime' dan Al Haberi #4

    Asisttime' dan Al Haberi #3

    Asisttime' dan Al Haberi # 2

    Asisttime ' dan Al Haberi #1

    Usain Bolt ve Jamaika Tayfası ~ #100 m. Pekin 2008

    Usain Bolt daha birçok Olimpiyatda isminden sıkca söz ettireceğine benziyor. Zaten hali hazırda Phelp gibi insan üstü DNA lara sahip ikinci sporcu olarak adından söz ettirmesi de normal. Olimpiyatlarda 100 metre yarışında 9.69 luk derecesi ile (o da son anlarda gule oynaya finishe geldi) dunya rekoru kırarak altın madalya yı almayı başardı. Ve Olimpiyatlara hiç kuşkusuz damga vurdu.  Hali hazırda devam eden olimpiyatlarda Jamaika adına yarışan bayan atletlerde 100 metre de ilk üc sırayı paylaşmışlar. Ne yapsak Elvan dan sonra 1-2 tane de Jamaika lı mı transfer etsek. Bu arada Usain Bolt ile alakalı ilginizi cekeceğini dusundugum sporx de yayınlanan ilginc bir makale;

    Dünya'nın en hızlı adamı Usain Bolt'un sırrını babası açıkladı: 'Tatlı patates!'

    Pekin'de oğlunun rekor kıracağından zaten emin olduğunu söyleyen Wellesley Bolt, "Usain, bizim oralarda yetişen tatlı patetesi çok sever. Onu yiyerek büyüdü. Bu başarının arkasında kesinlikle tatlı patates var" dedi.

    Bolt'un 1.96 boy ve 86 kiloyla atletten çok bir basketbolcuya benzeyen vücudu, babasının dediği gibi 'tatlı patates'le doyar mı bilinmez ama o, stattaki 91 bin kişi ve televizyon başındaki yüz milyonların gözünü fazlasıyla doyurdu.

    Geçen yıla kadar 10 saniyenin altına inemediği, 10 hafta önce sadece beşinci resmi yarışında 9.72 ile dünya rekoru kırdığı 100 metrede, bu kez 9.69 ile lakabına yakışır şekilde 'şimşek' gibi çakan Bolt ise aslında hedefinin rekor kırmak olmadığını açıkladı:  


    "Ben yarışa rekor kırmak için değil sadece olimpiyat şampiyonu olmak için çıktım. Rekor kırdığımı da zafer turumu tamamlayıncaya kadar bilmiyordum. Rekoru zaten daha önce de kırdım ve bundan sonra kırmaya devam edeceğim. Finiş öncesi yaptıklarımı da planlamamıştım. Sadece sevincimi gösterdim".



    16 Ağustos 2008 Cumartesi

    Turk Telekom' dan Altyapıya Dev Transfer


        A Takım kadrosuna bu sezon üst düzey transferler yapan Türk Telekom gecen sezon Pınar Karşıyaka ' dan transfer ettiği Erdinç Balto ' dan sonra bu sezon yine Pınar Karşıya' dan 1991 doğumlu Genç Milli oyuncu ve ileride otoritelerce önemli seviyeye gelecek yeteneklere sahip olan Sertaç Şanlı Türk Telekom a transfer oldu. 1991 doğumlu basketbolcu yakın zaman da genç milli takımda Enes Kanter ile beraber pota altında önemli işler başarmıştı.

    Daruşşafaka ' nın 3 Genci Kapıldı !


        Daruşşafaka' da sezon başında ki belirsizliklerden sonra altyapılarında sıyrılan 3 genc yetenekli oyuncu ; Genç Milli Takım oyuncusu Yunus Akçay Antalya Buyuksehir Belediyesi ile, Turkiye Şampiyonalarında başarılı performansları ile bilinen Daruşşafaka Kucuk Takım oyuncusu Biray Yener Galatasaray Cafe Crown ile ve bir başka başarılı genç takım oyuncusu Emircan Sus ise Beşiktaş Cola Turka takımlarına transfer oldular. 

    Iste Azim Iste Basarı; Elvan Abeylegesse ~ #3 Pekin 2008


        Olimpiyatlar da 3. madalyamızı da bayanlar 10 bin metre de 2. olarak gümüş madalya kazanan Elvan Abeylegesse ile kazandık. Aynı zamanda Elvan bu harika başarısı ile Türk atletizm tarihine de  geçti. Cunku Turkiye Olimpiyatlar Oyunları tarihinde atletizmde hem ilk kez gümüş madalya elde etti hem de atletizm de ilk kez bayan bir  sporcu madalya aldı. Tebrikler Elvan yarış genelinde çok iyi bir performans sergileyen 26 yaşındaki Etiyopya asıllı sporcu Elvan Abeylegesse, aynı zamanda 30.21.67 ile kendisine ait olan Türkiye Rekoru'nu da kırdı.  Açıkcası çok zorlu rakipler karşısında gelen bu başarı ile gururlanmamak elde değil ..

    15 Ağustos 2008 Cuma

    David Blatt den 3.5 milyon Dolarlık Hamle !


        Gun geçmiyor ki bir NBA oyuncusu daha Avrupa' nın yolunu tutmasın.  Nba den Avrupa' ya dönenler kervanına son olarak da Jannero Pargo eklendi. Boykins için telafuz edilen 3.5 milyon dolar dan sonra birçok basketbolcunun iştahını kabartan Avrupa piyasasında; David Blatt ın koçluk yaptıgı Dinamo Moskova takımı 3.5 milyon dolarlık bir ücret karşılığında Pargo yu 1 yıllığına renklerine bağladı.

        Gecen sezon New Orleans da cok önemli bir rolu olan ve bu rolu cok iyi benimseyip harika performans sergileyen Pargo gecen sezonu 10.2 sayı 2.3 asist 2.5 ribaund istatistikleri tutturmayı başarmıştı. Ilinois çıkışlı Pargo 2002 senesinde NBA Draftlarına girmiş ancak seçilememişti. NBA kariyerine aynı yıl çıktığı work outlar ile dikkatini çektiği Lakers da başladı. Sırası ile Lakers, Toronto, Chicago ve son olarak da New Orleans formaları giyen 28 yaşında ki basketbolcu ceza şutlarında çok başarılı olup oyunu çok iyi yönlendirmesi de biliniyor.

    http://www.ajansspor.com/basketbol/nba/h/20080816/david_blattten_35_milyon_dolarlik_hamle.html

    Kaldı 2 ! # Michael Phelps ~ Pekin 2008



    Boşuna demiyoruz bu adam insan olamaz diye ABD'li yüzücü Michael Phelps 6. altın madalyasına da bugun 200 metre bireyselde 1.54.23'lük derecesi ile ulaştı. Phelps 6 altına ulaşarak, Olimpiyat tarihinde 7 altın madalyalı Mark Spitz'in rekorunu egale etme fırsatı da yakaladı. Daha önce hedefini 8 altın madalya olarak açıklayan Phelps hafta sonu 4x100 karışık ve 100 metre kelebekte mücadele edecek.  Bugun NBC televizyonuna  gunluk yaktıgı ve aldıgı kalorileri ile alakalı bir demeç veren Phelpsin  bu demecini ntvmsnbc den alıntı olarak paylaşmadan geçmek olmaz ee boşu demiyoruz bu adam insan olamaz diye ;

    Amerikan NBC televizyonuna demeç veren 23 yaşındaki ABD’li yüzücü Michael Phelps’in başarısının ardında günde 12 bin kalorilik özel olimpiyat diyeti yatıyor. 


      29. Yaz Olimpiyat Oyunları’nda, yüzmede bugün kazandığı 2 altın madalyayla, katıldığı 2 olimpiyat oyununda toplam 11 altın madalyaya ulaşan ve şimdiden oyunlar tarihinde en fazla altın madalya kazanan sporcu olarak tarihe geçen Michael Phelps, “Ye, uyu ve yüz. Bütün yaptığım bu. Vücut sistemime biraz kalori koymak ve dinlenmek yapabileceğim en iyi şey” dedi ve enerji seviyesini yüksek tutabilmek için tüm bu kalorilere gereksinimi olduğunu belirtti.

    Mukayese yapıldığında ve aynı yaşta ortalama bir erkeğin günde 2 bin kaloriye gereksinimi olduğu düşünüldüğünde aradaki büyük fark ortaya çıkıyor.

    Her öğün 4 bin kalori alan Phelps, güne, peynir, marul, domates, kızarmış soğan ve mayonezle dolu üç adet yağda pişmiş yumurtalı ekmek, 2 büyük fincan kahve, 5 yumurtalı omlet, bir tabak tahıl gevreği, pudra şekerli 3 dilim yumurtalı ekmek ve 3 adet çikolatalı krepten oluşan “Şampiyonlar Kahvaltısıyla” başlıyor.

    Phelps öğle yemeğinde, yaklaşık yarım kilo makarnayı gövdeye indirirken üstüne beyaz ekmekten hazırlanmış iki büyük domuz etli ve peynirli mayonezli sandviç ve bin kalorilik enerji içeceği tüketiyor

    ABD’li yüzücü akşam yemeğinde de yine karbonhidrat yüklemesi yaparak yarım kiloya yakın makarna ve bir büyük pizza yiyor, yanında da bin kalorilik bir başka enerji içeceği içiyor.

    14 Ağustos 2008 Perşembe

    Digiturk' den Inanılmaz Asist ...



    TBL KAPALI DEVRE YAYINI !

    Basketbol camiasında son günlerde en çok merak edilen konu cevabını buldu ve Digiturk 2 yıllığına 13.5 milyon dolar gibi rekor bir ücrete basketbol maçlarının yayın haklarını satın aldı. Ihaleye giren diğer kuruluşlar ise fiyatın yüksekliği nedeni ile ihaleden çekilmişler.  


      Önce rakamı tartışmak gerekirse belki de son yıllarda yükselişe geçen Türk Basketbolu adına ilerlemesi için önemli bir hamle olarak düşünülebilir. Havuz içerisinde takımlara dağıtım detayları bilinmese de takımlar çok yüksek bir gelir elde edeceği gözükmekte. Ligimizin her geçen sezon bir kat daha değerlenmesinin de meyvesini yavaş yavaş Avrupa Kupalarında ki başarılardan da görebiliyorsun. Geçen sezon Galatasaray Cafe Crown ile Beşiktaş Cola Turka’ nın Uleb de F8 e kalması Fenerbahçe Ulker in Euroleague de çeyrek final oynaması gibi. Önümüzde ki sezon hemen hemen her takımda ligimizi dömine edecek seviyede oyuncular bulunmakta ; Gurovic – Chatman – Vujanic – Zizic – Austin – Winston vs .. gibi oyuncular ligimizin kalitesinin git gide arttığını bir kez daha kanıtlar gibi. Ligimizin kalbur üstü takımları dışında yayın ihalesinden gelecek paralarda düşünüldüğünde transfer döneminde çok yerinde hamlelerde bulunan ve bütçeleri 1 ile 1.5 milyon dolar arasında bulunan Mersin Büyükşehir Belediye – Banvit- Antalya Büyükşehir Belediye ve Kepez de yayın ihalesi ile beraber kurdukları organizasyon içerisinde çok daha üst düzey organizasyonlar ile rekabet edebilecek ortam sağlanma olasığı da yaratılmış durumda.


      Gelgelelim Digiturk un hamlesine; belki de Türk Basketbolunun geleceği için çok yerinde ve çok cesaret isteyen bir hamle çünkü 2 sene sonra değeri kat ve kat artan Basketbol Ligimizin çok daha yüksek meblağlara ulaşan değerlerin ilk adımı atılmış durumda. Peki ya bundan sonra yayın şekli nasıl olacak Digitürk izleyicilere nasıl bir yayın stratejisi benimseyecek en çok merak edilen bir konu olarak yerini alıyor. Şifre konusu olarak da Federasyon şart koştuğu üzere basketbol maçları şifresiz bir kanalda yayınlanma zorunluluğu var. Digiturk kendi decoderi içerisinde yeni bir kanal açıp öyle de maçları yayınlayabilir o zaman da doğal olarak basketbol severlerin aynı futbol severler gibi Digiturk sahibi olması gerekecek. Aslında mantıkla olan da bu yönde hem bu oluşum ile beraber belki de radyolarda bile basketbol yayınları yayınlanıp basketbolun artık kitlelere yayılmasına daha bir olanak sağlayabilir. Her ne olursa olsun Digiturk un bu hamlesi Türk Basketbolu açısından ileride sıkça hatırlanacağı ve 1-2 seneye Basketbol Ligimizin Avrupa’ nın en iyi liglerinden biri olma yolunda da önemli bir rol oynacağı da aşikar …

    http://www.ajansspor.com/yazarlar/ismailarslan/h/20080814/digiturkden_inanilmaz_asist.html

    Roger Federer # The End


    Belki de Olimpiyatların en buyuk surprizi gerceklesmis durumda, Olimpiyatlar da Tenis branşında 1 numaralı seribaşı Roger Federer, çeyrek finalde ABD'li rakibi James Blake'e 2-0 yenilerek elendi. Şampiyonlugun en buyuk adyalarından biri olan Federer buyuk çekişmeye sahne olan macta 6-4 ve 7-6 lık setlerle 2-0 yenilerek turnuvaya veda etti. 

    Belediyeler in Futbol a Yonelmesi ve Olimpiyatlar da ki Başarısızlık




    Pekin de devam eden Olimpiyatlar da belki de tüm Turk halkı büyük bir hayal kırıklığı içinde. Geçmiş Olimpiyatlara göz attığımız da bizim açımızdan bu denli sonuk geçmesi ve ilerisi için de ışık veren branşlarında bir bir azalmasında ki nedenlerden biri de belediyelerin futbola yonelmesi olsa gerek. Eskiden birçok amator branşta belediyelerin katkısı ile çalışma şartları oluşuyordu.  Halter -Tekvando - Okculuk - Yuzme - Gures gibi branşlar belediyelerin destekleri ile kişisel sporlar da başarımız artıyordu. Ancak son 2-3 senede belediyelerin futbola katkılarında gözle gorunur bir artış bulunmakta. Hem boş stadlara oynayıp hem de belediyelerin bu denli yuksek sekilde futbola yatırım yapmalarından oturu Olimpik branşlar da oyuncuların belki de zor şartlar da hazırlanmalarına veya olimpik branşlara yetenegi olan genc oyuncuların branşında belli bir noktaya gelebilmesi için imkanların zor sağlanmasına neden olabiliyor. Olimpiyatlardan sonra duşunulmesi gerek bir konu oldugunu dusunuyorum zaten birçok branşta da gelen başarısızlıklardan sonra bir yapılanmaya da gidilebileceğini dusunuyorum ..

    Tebrikler Nazmi Avluca ~ #2 Pekin 2008


    Tarihimizin en başarısız geçen Olimpiyatlarında ikinci madalyamızı;  Gureş branşın da Grekoromen de 84 kilo da mucadele eden Konya Şekerspor da profesyonel yaşantısını surduren Nazmi Avluca bronz madalya ile ulaştı.  Milli Gureşcimiz Nazmi Avluca maçtan sonra yaptıgı açıklamada;

     ''Daha önce Avrupa ve dünya şampiyonluklarına ulaşmıştım. Kariyerimde tek eksiğim olimpiyat şampiyonluğuydu. Onu da burada tamamlayabilmek için gerçekten çok çalıştım. Olimpiyat şampiyonu olacağıma inanıyordum ama olmadı. Sonuçta olimpiyatlarda bronz madalya kazanmak da elbette önemli. Fakat hedefime ulaşamadığım için buruk bir sevinç yaşıyorum'' diye konuştu. 


    Yarı final müsabakasında mağlup olduğu Macar güreşçi Zoltan Fodor'un kesinlikle yenemeyeceği bir sporcu olmadığının altını çizen Nazmi Avluca, şunları söyledi: 

    ''İlk iki turda yendiğim Gürcistan'dan Badri Khasaia ve İranlı Saman Tahmasebi aslında daha iyi güreşçilerdi. Fakat yarı final müsabakasında şanssızlıklar yaşadım. Her iki periyotta da kurayı rakibim kazandı. Bunun üzerine özellikle ikinci periyotta riskli güreşmek zorunda kaldım. Son saniyelerde ise bir türlü güreşçiyi minderden sökemedim. Bunun sonucunda da mağlup oldum.'' 

    Avluca, Çinli güreşçiyle yaptığı bronz madalya müsabakasının ilk periyodunda dizinden sakatlandığını ve müsabakayı büyük acı içinde tamamladığını da belirterek, ''En azından bronz madalyayı kazanmam gerektiğini düşündüm. Her şeyimi ortaya koydum. Çok şükür ki hiç değilse bronz madalya müsabakasını kazanmayı başardım'' diyerek sözlerini tamamladı.

    13 Ağustos 2008 Çarşamba

    Rekorlardan Sıfır ' a ; # Taner Sagır


    Nurcan Taylan, Sedat Artuc dan sonra Taner Sagır da Olimpiyatlarda Halter branşında "sıfır" çekenler kervanına katıldı. Oysa ki en büyük madalya umudumuzdu. Peki Olimpiyat tarihimizde en fazla sporcu ile katıldığımız 2008 Pekin Olimpiyatlarında bu kadar kotu bir performans sergilenmesi gercekten büyük bir duş kırıklarına neden oldu diyebiliriz. Turnuvadan sonra tum branşlarda sıfırdan bir yapılanmaya dahi gidilebilir. Taner Sagır a gelecek olursak da Mert Aydın sporx de cok guzel bir degerlendirme de bulunmuş açıkcası paylaşmadan geçmek olmaz;

    Sağır sultan da fıssss

    Dört yıl önceydi. Atina'da bir sabaha halterde Şule Şahbaz'ın doping yaptığı şokuyla başlamıştık. Olimpiyat Köyü'nde, sporcularımızın kaldığı binalarda ölüm sessizliği vardı. Dönemin Halter Federasyonu Başkanı Kenan Nuhut'un yüzü bembeyazdı. Şule, odasından çıkmıyor, kafilenin mentörü Turgay Biçer, genç kızı teselli etmeye çalışıyordu. 
    Saatlerce Köy'de kaldık. Sonrasında topluca halter müsabakalarının yapıldığı salona gittik. 19 yaşındaki Taner Sağır'ı izleyecektik. Kafamız Şule ile o kadar meşguldu ki inanın Taner'in bir şeyler yapabileceği aklımızın ucundan geçmiyordu. Ve o gün Taner Sağır, Türk spor tarihinin en genç Olimpiyat şampiyonu unvanını elde etti. Heyecanlıydık, gururluyduk. Ertesi sabah gazetelerini açanlar, Şule'nin doping olayını küçük bir haber olarak gördüler. Manşette hatta gazetelerin birinci sayfalarında pırıl pırıl bakışlarıyla Taner'in fotoğrafları, haberleri vardı. 
    O günden bugüne Taner Sağır ismi üzerinde hep iyi şeyler duymadık. Dünya şampiyonu olunca sevindik ama mesela bir doping baskınında başkasının idrarını verdiği iddiasıyla şüphelendik. Kısacası geçen 4 yıl içinde Taner Sağır'a bakış değişti. 
    Olimpiyatlar başladığından beri ahlanıp vahlanmaktan gerçek sorunlara fazla el atamıyoruz. Ama Nurcan Taylan ve Sedat Artuç'tan sonra Atina kahramanlarından birinin daha durumunu tam olarak bilemedik. Günlerdir aklımızda hep 77 kiloda Taner Sağır'ın gelip bizleri bu kabustan uyandıracağı umudu vardı. Televizyonlarda, gazetelerde onun ismi bir kurtarıcı gibi duruyordu. Nişanlısı tekvandocu Sibel Güler'le verdikleri romantik ve madalya iştahlı pozlar bile Türk insanına bu umudu vermişti. 
    Dün Taner Sağır, podyuma koparmada 165 kiloda çıkarken duygularımız karışıktı. Ciddi anlamda yüksek bir giriş derecesiydi. Gururumuz da kabarmadı değil. Ama dedim ya aklımızda hep o sıfır tecrübelerinin dayanılmaz ağırlığı vardı. Geçmişte zavallı Hafız Süleymanoğlu ile, "Hafıssss" diye dalga geçen biz medya mensuplarına Tanrı'nın bir cezasıydı bu. 
    Taner geldi ve kaldıramadı. Bu durum 3 kez tekrarlandı. Halbuki kaldırsa madalya için şansını sürdürecek altın alamasa bile şeref kürsüsünde kendisine yer bulacaktı. 
    3 Olimpiyat kahramanının birbiri ardına çektikleri sıfırlar aklıma bazı sorular getiriyor. Bunları galiba Kenan Nuhut'tan federasyon başkanlığını aldıktan sonra binbir felaketle karşılaşan Hasan Akkuş'a sormalı: 
    1.Taner Sağır da mı Nurcan gibi yarışmak istemedi? 
    2.Taner aslında sakattı da buraya görüntü olsun diye mi getirildi? Bu yüzden mi ilk denemede 2.5-5 kilo daha alttan değil de 165'ten başlandı? Kısacası o yüksek kilo bir göz boyama mıydı? 
    3. Taner Sağır sağlamsa antrenörü, ki kendisini çocuk yaşta Ankara Pursaklar'da keşfeden Muharrem Süleymanoğlu'dur, niçin böyle bir riske girdi? Hele hele peş peşe gelen iki sıfırdan sonra. 
    4. Önümüzdeki günlerde podyuma çıkacak İzzet İnce ve Bünyamin Sudaş'ın psikolojik durumları nasıl? Onlara bu anlamda bir destek veriliyor mu? Yoksa onlar da mı sakat? 
    Halterde sıfır çekilebilir. Doğal bir sonuçtur bu. Ne var ki 4 yıl öncenin madalya sahiplerinin tümü aynı akıbete uğruyorsa bunu tartışmak, federasyon başkanından yanıtlar beklemek de kamuoyunun hakkıdır.

    Arkadaş Sen Insan Olamazsın ; Michael Phelps


            Adam mübarek sanki suda koşuyor. Sabah - Öğle - Akşam 3 öğun 8.2 km yuzuyormus, yuzmeyi geçtim gunde 8.2 km yuruyebileceğimi düşünemiyorum. Pekin'deki Olimpiyat Oyunları'nda,  Amerikalı yüzücü Michael Phelps oyunlardaki üçüncü altın madalyasını kazanmış.  Hem de 200 metre serbest yarış da  1.42.96'lık derecesiyle Dunya rekoru kırararak Altın Madalya ya ulaşmış. Daha 23 yaşında oldugunu da unutmayalım Phelps daha once de 400 metre bireysel karışık ve 4 x 100 serbest bayrak yarışlarında, dünya rekoru kırarak altın madalya kazanmıştı.  

         Yani adam hangi yarışa katılsa muhakkak Dunya rekoru kırıyor. Hedefi de Olimpiyat Oyunları'nın tarihinde sekiz altına madalya kazanan ilk sporcu olmakmış.  Zaten 3 u gitti 5 i kaldı. El oglu nasıl evlatlar doguruyor istermisiniz 8 altını 8 dunya rekoru kırarak yapsın ! Phelps in oğlu filan olursa bari Turk yapalım ya her olimpiyatlarda artık Derya Buyukuncu yu gormekten sıkıldım bi kere de finallerde ilk 5 e girer insan.  Bir de dipnot bir altın madalya daha alırsa kariyerinde Olimpiyat Oyunları'nda toplam 10 altın madalyası olan ilk sporcu olacak.  

    edit: An itibari ile 5 altın 5 dunya rekoru kırmış durumda ....




    12 Ağustos 2008 Salı

    Paylaşılamayan Guard; Andre Barrett



    NBA de 4 sezonda 6 ayrı takımda toplam 67 maç oynayabilen ve 3.3 sayı ortalaması tutturan Andre Barrett' ı önemli kılan ise kolej kariyeri ile son olarak NBDL de ki harika performansı. 26 yaşında ki basketbolcu NBDL de 18.4 sayı 8.7 asist 3.2 ribaund istatislikleri tutturarak oyun kurucunun yapması gerekenlerini sahaya en iyi yansıtan guardlardan biri gorunumunu verdi. Ahmet Hoca nın gecen sezonun sonun da soylediği gibi; "Bu oyuncuyu alan şampiyon olur" ifadesini de şimdi cok daha iyi anlıyoruz. Barrett once Maccabi ile anlaştı deniliyordu ama ardında Arroyo nun gelişi ile bu transfer rafa kaldırılmış gibi idi şimdiler de ise Ispanya ' nın iki dev klubu Barrett için rekabet içindeler. Bunlardan biri Tau Ceramica bir diğeri ise Barcelona soylenenlere gore Barcelona ' ya imza atması an meselesi imiş. Bakalım Barrett Avrupa Basketbolu' na nasıl bir giriş yapacak ...

    TBL Kapalı Devre Yayınına Hosgeldiniz ?



        Türkiye Basketbol Liginde yeni sezonda en çok merak edilen konuYayın Ihalesi. Cunku Basketbol Ligimizin değeri git gide artıyor ve bu orantıda ligimizde ki takımların da yayın ihalesinden beklentileri yüksek olmakta. Soylenenlere göre son sezonlar da ligimizi yayınlayan Ntv dışında D-Smart ve Digiturk de Basketbol Ligimizin yayın haklarına sahip olmak için kapalı zarf usulu tekliflerini bildirmişler. Peki olurda D-Smart veya Digiturk den biri yayın haklarına sahip olursa artık TBL yayınları da büyük bir ihtimal şifreli duruma geçecektir. Aslında belki de yayınların şifreli duruma geçmesi ile salonların daha fazla dolmasına neden olabilir. Hatta bu sayede radyolar da bile basketbol yayınları yayınlanıp basketbolun artık kitlelere yayılmasına daha bir olanak sağlayabilir.